24 Mart 2023 Cuma

KADERİN TECELLİSİ

 Kader, sebeple müsebbebe bir taalluku var.

Yani şu müsebbeb, şu sebeple vukua gelecek.

Öyle ise denilmesin ki: "Madem filan adamın ölmesi, filan vakitte mukadderdir.

Cüz-i ihtiyarıyla tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti?"    Sual: Niçin denilmesin?

   Elcevap: Çünkü kader, onun ölmesini onun tüfeğiyle tayin etmiştir.

Eğer onun tüfek atmamasını farz etsen o vakit kaderin adem-i taallukunu farz ediyorsun.

O vakit ölmesini ne ile hükmedeceksin?

Ya Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen veyahut Mutezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaat'i bırakıp fırka-i dâlleye girersin.

Öyle ise biz ehl-i hak deriz ki: "Tüfek atmasaydı ölmesi bizce meçhul." Cebrî der: "Atmasaydı yine ölecekti." Mutezile der: "Atmasaydı ölmeyecekti."

Sözler[Y] - 519

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder