Pek çok teşbih ve temsiller bulunuyor ki mürur-u zamanla veya ilmin elinden cehlin eline geçmesiyle hakikat-i maddiye telakki ediliyor.
Hataya düşer.
Mesela "Sevr" ve "Hut" isminde ve âlem-i misalde sevr ve hut timsalinde berrî ve bahrî hayvanat nâzırlarından iki melaiketullah, âdeta bir koca öküz ve cismanî bir balık zannedilerek hadîse ilişilmiş.
Hem mesela, bir vakit huzur-u Nebevîde derin bir ses işitildi.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti ki: "Bu gürültü, yetmiş senedir yuvarlanıp da ancak bu dakika cehennemin dibine düşen bir taşın gürültüsüdür." İşte bu hadîsi işiten, hakikate vâsıl olmayan inkâra sapar.
Halbuki yirmi dakika o hadîsten sonra kat'iyen sabittir ki biri geldi, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma dedi ki: "Meşhur münafık, yirmi dakika evvel öldü." Yetmiş yaşına giren o münafık cehennemin bir taşı olarak bütün müddet-i ömrü tedennide, esfel-i safilîne, küfre sukuttan ibaret olduğunu gayet beliğane bir surette Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm beyan etmiştir.
Cenab-ı Hak o vefat dakikasında o sesi işittirip ona alâmet etmiştir.
Sözler[Y] - 378
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder