26 Mart 2023 Pazar

İNSAN BAŞIBOŞ DEĞİL

 Ey arkadaş!

İnsan da başıboş, serseri, sahibsiz bir hayvan değildir.

Ancak onun da bütün harekât ve ef'ali yazılıyor, tesbit ediliyor ve a'malinin neticeleri hıfzediliyor ki, muhasebe-i kübrada ona göre derece alsın.

Hülâsa, her güz mevsiminde yapılan tahribat, gelecek bahar mevsimlerinde gelen yeni misafirler için yer tedarik etmek ve bir nevi terhis ve izinlerdir.

   Ve keza bu âlemde tasarruf eden Sâni'in öyle bir kitab-ı mübini vardır ki, ne küçük ve ne büyük, o kitabda yazılıp hıfzedilmemiş hiçbir şey yoktur.

O kitabın maddelerinden âlemde görünen yalnız nizam ve mizan maddelerine bak!

Evet görüyoruz ki, herhangi muvazzaf bulunan bir şey, vazifesinden terhis edilmekle daire-i vücuddan çıkarsa, Fâtır-ı Hakîm onun çok suretlerini "Levh-i Mahfuz"larda tesbit eder.

Ve tarih-i hayatını, tohumunda ve neticesinde nakşeder ve pek çok gaybî âyinelerde ibka eder.

Meselâ: Bir şecere, meyvesiyle hâmile olduğu gibi, tohumu da meyve ile hâmiledir.

Demek, ağacın bünyesinde semeresi mevcud olduğu gibi, tohumunda da semere mevcuddur.

Ve keza vücuddan çıkmış pek çok şeyler, insanın kuvve-i hâfızasında mevcud kalır.

   İşte bu misallerden, hıfz ve hafîziyet kanunu ne derece ihatalı olduğu anlaşıldı.

Evet bu mevcudatın sahibi pek büyük bir ihtimam ile mülkünde cereyan eden her şeyi taht-ı hıfz ve muhafazasına almıştır.

Mesnevi-i Nuriye - 44

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder