İnsanlar toplum olmanın sorumluğu ile, birbirlerine olan hak ve hukukunu, gözetmek durumundadır.Bilhassa idareci olarak başa geçen kimseler bu sorumluluğu daha derinden hisseder.Çünkü Allah rasülünün şu hadisi"Hepiniz çobansınız.Çoban olan kişi mahiyetinden mesuldur." Vazife ve sorumluluğun ağırlığını beyan etmektedir.
Devlet reisi de sorumludur ve ülke yönetiminden hesaba çekilecektir.
Hz.Ömer (r.a) halife seçildikten sonra uykuyu durağı yitirmiş,zaman zaman Mekke sokaklarında yalnız dolaşırken tenha yerlerde Allah'a yalvarıp hüngür hüngür ağlayarak "Yarabbi Ömer'i bağışla senin azabından öyle korkuyorum ki, Vallahi dünya büyüklüğünde bir cevher nasip etsen ve desen ki ey Ömer bu serveti sarf edecek iman vesikasını elde edeceksin tereddütsüz sarfeder iman vesikasını elde ederdim."der.İşte sorumluluk ve Allah korkusu.Yine devletin işlerini yaparken kullandığı mum ile şahsi işlerindeki mumun farklı olması halka ve devlet malına gösterdiği titizlik kul hakkına riayet etmenin en güzel örneğidir.
Devleti yöneten ve sorumlu makamlarda bulunan günümüz yöneticileri bundan ibret alsınlar.Milletin hakkını helal haram demeden yiyenler devletin malını harvurup harman savuranlar, aceba sonunda hesap vereceklerini hiç düşünmüyorlar mı? Kul hakkı affedilmeyen bir hak değil mi?
Meclise devam etmeyen milletvekillerine bu güne kadar göz yuman devletin en üst yönetcisi Cumhurbaşkanının şu son zamanlarda size hakkımı helal etmem demesi ve haram yiyorsunuz diye tehditte bulunması günah çıkarma değilde nedir?
Yirmi yıldır aklınız neredeydi? Yeni mi aklınız başınıza geldi.Bu milletin tüyü bitmemiş yetimlerinin hakkı nerede kaldı.Sen hakkını helal etmiyorsun güzel, bakalım millet sana hakkını helal edecek mi? Millet helal etse Allah affedecek mi? Onu yaşayan hak sahipleri bu dünyada, ahirete göç eden hak sahipleri de öbür alemde görecektir.
Herkesin bir hesabı var,elbette Allah'ın da bir hesabı vardır.
Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler...
Rafet Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder