İşte Zât-ı Hayy-ı Kayyum, insanı bütün kâinata bir merkez, bir medar yaparak, kâinat kadar geniş bir sofra-i nimet insana açtığının ve kâinatı insana müsahhar ettiğinin ve kâinatın insan ile mazhar olduğu sırr-ı kayyumiyetle bir cihette kaim olduğunun hikmeti ise, insanın mühim üç vazifesidir:
Birincisi:
Kâinatta münteşir bütün enva'-ı nimeti insanla tanzim etmek ve insanın menfaati ipiyle tesbih taneleri gibi tanzim eder, nimetlerin iplerinin uçlarını insanın başına bağlar, rahmet hazinelerinin umum çeşitlerine insanı bir liste hükmüne getirir. İkinci Vazifesi:
Zât-ı Hayy-ı Kayyum'un hitabatına, insan câmiiyeti haysiyetiyle en mükemmel muhatab olmak ve hayretkârane san'atlarını takdir ve tahsin etmekle en yüksek sesli bir dellâl olmak ve şuurdarane teşekküratın bütün enva'ıyla, bütün enva'-ı nimetine ve çeşit çeşit hadsiz ihsanatına şükür ve hamd ü sena etmektir.
Üçüncü Vazifesi:
Hayatı ile, üç cihetle Zât-ı Hayy-ı Kayyum'a ve şuunatına ve sıfât-ı muhitasına âyinedarlık etmektir.
Birinci Vecih:
İnsan kendi acz-i mutlakıyla, Hâlık'ının kudret-i mutlakasını ve derecatını; ve aczin dereceleriyle, kudretin mertebelerini hissetmektir.
Ve fakr-ı mutlakıyla rahmetini ve rahmetinin derecelerini idrak etmek ve za'fıyla onun kuvvetini anlamaktır.
Ve hâkeza.. noksan sıfatlarıyla Hâlık'ının evsaf-ı kemaline mikyasvari âyine olmak.
Gecede nurun daha ziyade parlamasına nazaran, gece zulmetinin elektrik lâmbalarını göstermeğe mükemmel bir âyine olduğu gibi, insan dahi böyle nâkıs sıfatlarıyla kemalât-ı İlahiyeye âyinedarlık eder.
İkinci Vecih:
İnsan, cüz'î iradesiyle ve azıcık ilmiyle ve küçücük kudretiyle ve zahirî mâlikiyetiyle ve hanesini bina etmesiyle, bu kâinat ustasının mâlikiyetini ve san'atını ve iradesini ve kudretini ve ilmini, kâinatın büyüklüğü nisbetinde anlar, âyinedarlık eder.
Üçüncü Vecih'teki âyinedarlığın iki yüzü var:
Birisi, esma-i İlahiyenin ayrı ayrı nakışlarını kendinde göstermektir.
Âdeta insan, câmiiyetiyle kâinatın küçük bir fihristesi ve bir misal-i musağğarası hükmünde olup, umum esmanın nakışlarını gösteriyor.
İkinci yüzü, şuunat-ı İlahiyeye âyinedarlık eder.
Yani kendi hayatıyla Zât-ı Hayy-ı Kayyum'un hayatına işaret ettiği gibi, kendi hayatında inkişaf eden sem' ve basar gibi duyguların vasıtasıyla, Zât-ı Hayy-ı Kayyum'un sem' ve basar gibi sıfatlarına âyinedarlık eder, bildirir.
Lemalar - 353
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder