Varlığının farkında olmadığınız şeyin yokluğunu çok çabuk hissedersiniz.
Dişinizi düşünün... Çektirinceye kadar varlığının farkında değilken çektirince diliniz hep onun yerine gider ve her gittiğinde yokluğunu hissedersiniz.
Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"İki nimet vardır ki pek çok insan o ikisini değerlendirme konusunda aldanmıştır: Sağlık ve boş vakit."
(Buhârî, Rikak, 1; Tirmizî, Zühd, 1)
Sağlıklı iken sanki bu bizim hakkımızmış ve zaten olması gereken buymuş gibi düşünerek sağlığın bir nimet olduğunun farkına varmayız. Ne zaman ki hasta oluruz, o zaman sağlığın ne büyük öneme sahip olduğunu anlarız. Kendi kendimize "hele bir iyileşeyim, bundan böyle sağlığıma çok dikkat edeceğim" deriz. Deriz demesine ama iyileşince bir süre sonra tekrar rutinimize geri döneriz.
Herhangi bir meşguliyetimizin olmadığı zamanları cömertçe israf ederiz. İşlerimizi zamanında yapmayıp biriktiririz, artık baş edilmeyecek hale gelince "keşke zamanında yapsaymışım, bir daha asla bu şekilde biriktirmeyeceğim deriz. Deriz demesine de bir zaman sonra yine bildiğimizi okuruz.
Hayat kime güzel bilir misiniz?
Hayat, çok şeye sahip olanlara değil, her neye sahip ise onun kıymetini bilenlere güzeldir. Hayat, sahip olduklarının "nimet" olduğunun farkına varan ve bu nimetleri en güzel şekilde değerlendirebilenlere güzeldir.
Rabbimiz elimizde olanların farkına varıp bunları dünya ve âhiretimiz açısından en güzel şekilde değerlendirmeyi bizlere nasip eylesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder