1 Aralık 2022 Perşembe

MÜSLÜMANIN MİHENK TAŞI

 BİR ÂYET, BİR YORUM

“Onlara (müşriklere) ‘Allah’ın indirdiğine uyun’ denildiği zaman onlar, ‘Hayır biz, atalarımızın yaptıklarına uyarız’ dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulmamışlarsa…” (Bakara: 2/170)

Bu âyette Yüce Rabbimiz körü körüne taklidin ne kadar mantıksız ve yanlış olduğunu beyan ediyor. Müşrikleri İslâmı duydukları halde onu kabul etmekten engelleyen en önemli husus atalarını körü körüne taklit etmeleriydi. “Biz geleneklerimizden, atalarımızın yaptıklarından, inandıklarından vazgeçmeyiz” diyorlardı. Çünkü onlarda doğrunun, hakikatin ölçüsü yoktu. Onlara göre hakikat ve doğru atalarının yaptığı, atalarının inandığı idi… Kur’ân burada ataları taklit etmenin hak ve hakikat namına olmayan olumsuz yönüne işaret ediyor.

Ataları taklit etmek her zaman kötü değildir. Her zaman iyi de değildir. Bunun iyi veya kötü olmasının ölçüsü Kur’ân’ın hükümleridir, İslâmın prensipleridir.

Günümüze geldiğimizde de aynı ölçü geçerlidir. Müslüman bir insanın mihenk taşı İslâmdır, Kur’ândır. Bizi Kur’ân’dan, İslâmdan uzaklaştırmak için, İslâmı uygulamaya “irtica” diyenlere aldırmamak gerek. Biz Hz. Peygamber’in, sahabilerin ve İslâm âlimlerinin, mücedditlerin yolunu takip ediyoruz. Bu körü körüne bir taklit değil. Bu bakımdan İslâmı yaşayan ecdadımıza uymamız çok isabetli. İslâma “eski” deyip karalamaya çalışan karanlık mihrakların, yeni diye sundukları şeyler, İslâmın cahiliye döneminde ortadan kaldırmaya çalıştığı, içki, kumar, fuhuş gibi insanı insanlıktan çıkaran, hayvandan daha aşağı düşüren şeylerdir. Buna birilerinin “çağdaş yaşam” demeleri kimseyi aldatmasın. Bu çağdaş hayat, İslâm dini gelmeden önce putperest cahiliye insanının yaşadığı hayattır. Bugün İslâm medeniyetini yaşayan nurlu ecdadımızın yolunu takip etmek, İslâmı uygulamaktır ve gerçek insanlıktır, gerçek mutluluktur. Ne mutlu Hüdaya uyanlara.

Cahiliye hayatını, çağdaş hayat diye benimseyenlere İslâmın güzelliklerini anlattığınız zaman, “Biz annemizin, babamızın gittiği yoldan gideceğiz. Hayatımızı yaşamak, günümüzü gün etmek istiyoruz” diyorlar. Böyle insanlar da Kur’ân’ın ikaz ettiği gibi anne ve babalarının yanlış olduğunu düşünmelidirler. Böyle bir düşünce içinde olmayanın, dünyanın geçici gayr-i meşrû lezzetlerini, haramlarını terk edip helâlle yetinmesi çok zordur. Allah böyle kardeşlerimize hidayet nasip etsin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder