6 Eylül 2022 Salı

ÜMİTSİZLİK Mİ ? ASLA...!

 Umut Kapımız İmanımız

Biz mü’miniz; Allah’a inanıyoruz, güveniyoruz, itimad ediyoruz. İmânımız bize öyle bir ümit ve ricâ kapısı açıyor ki, aslında yüz bin dünya derdi de gelse yine hafif kalır, yine çekilir cinsten olur. Fakat biz şüphesiz, dertten ve belâdan Allah’a sığınıyoruz, sığınmalıyız. Çünkü Allah’a sığınmak bir ibadettir.

Cenâb-ı Hak bütün canlıların, bütün hayvanâtın, bütün mahlûkatın, bütün kullarının yegâne umududur. Herkes, her derdinde, her kederinde, her ıztırabında yalnız Cenâb-ı Allah’a sığınır, yalnız Cenâb-ı Allah’tan ümit eder. Umutların tükendiği noktada, Allah’ın rahmet ve umut kapısı hep açıktır. Emin olmalıyız ki, Allah Kendisine iltica edenlere şefkatle ve merhametle yardım eder.

Her zaman ve her yerde, her darlıkta ve her olumsuzlukta kullarının mutlak ümidi olan Cenâb-ı Hak, bütün kapıların kapandığı zamanlarda kullarına yeni kapılar açar, yeni çıkış yolları gösterir. Mü’min, Allah’tan umudunu hiçbir zaman kesmez.

Mü’min Umutsuz Olmaz

Cenâb-ı Hak, “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? O halde Mü’minler ancak Allah’a tevekkül etsinler.”1 buyuruyor.

Acziyetini bilen bir kulun Allah’a tevekkülden eşsiz bir tesellî bulacağını beyan eden Bediüzzaman, Fâtihâ Sûresi’ndeki “Nestaîn” kelimesinin tevekkül manasını ihtiva ettiğini, bu mukaddes kelimenin çaresi tükenmiş kullara tesellî verdiğini ve Allah’ın recâ ve ümit kapısını her an, her an açık tuttuğunu kaydediyor.

Allah’ın emrine muhatap olan insanlar, korku ve ümit ortasında bulunurlar. Takvâyı umarak Rabbine ibâdet etmesi gereken insan, ibadetini yeterli saymamalı, ibadetinden çok Allah’ın rahmetine güvenmelidir. Ümidin kaynağı imandır. İman, dünya ve âhireti nimetlerle süslenmiş iki sofra olarak insanın önüne sürer. İmân nimetini bize ihsan eden Rabbimiz, bize her bakımdan kâfidir. 

Recânın ve umudun cemâlî bir tecellî olduğunu kaydeden Üstad Hazretleri, Cenâb-ı Hakk’ın, tesellî isteyen kullarının dâima refîki, arkadaşı ve dostu olduğunu, şefkatini kullarından esirgemediğini  beyan eder.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder