8 Ağustos 2022 Pazartesi

GERÇEKLER...

 Dördüncü Hakikat:

   Bir hasta, hekime karşı üç hâlde bulunur.

  Birincisi: Gözünü kapar hiçbir şey söylemez; hekim de hiç ehemmiyet vermez, kâh zehir kâh ilâcı verir –istibdatta, milletin hâli gibi. 

  İkincisi: Hasta, hekime teşhis-i illette yardım ve verdiği ilâcı hüsn-ü istimal ve hayatına lâzım olanı talep ediyor; tabip de hastanın gözü açık olduğu için ihtiyat ve dikkate mecbur oluyor –benim kulüplerde arzu ettiğim meslek gibi.

  Üçüncüsü: Hasta âdeta hekimini yalnız reçeteci gibi tanıyor ve hasta iken, hekimfüruşluk zevkiyle ilâçları kendisi almak ve terkip ve istimal etmek maharetsizliği için اِثْمُهُ اَكْبَرُ مِنْ نَفْعِه۪  97   sırrına mazhar olur. Zira halâvet-i hakimiyetle sarhoş olur –şimdi veya ileride kulüplerin mesleği gibi. 

  Elfezleke: Millet hastadır, hükûmet hekimdir. En fena zamanda teslim-i nefis ettiğimiz hâlde, en menfaatli zamanda ittiham ve hodserâne etmek, menfaat-i umumiyeyi hedef-i maksat edenin kârı değildir. Kuvvet kanunda olsun; yoksa istibdat münkasım olmuş olur.

https://risale.de/eski-said-donemi-eserleri/861

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder