1 Mayıs 2022 Pazar

İTTİHAT VE TERAKKİCİLER

 Bediüzzaman, bu misalde II. Meşrûtiyetten itibaren on yıllık bir süreçte (1908 – 1918) iktidarda bulunan İttihat ve Terakki Partisi idarecilerinin “Amaca ulaşmak için her yol mubahtır” felsefesiyle hareket ederek ve meşrû olmayan yolları kullanarak şöhret olmaya çalışan, dünyevî makam, mevki, şan, mal ve mülk imkânlarını elde etmek gayesiyle yaptıkları yanlış ve hukuksuz uygulamaların sonuçlarını hatırlatıyor. Bu idarecilerin çoğu, “Halka hizmet etmek, Hakk’a hizmet etmektir” anlayışıyla hareket edip ahirete yönelik sevap kazanacaklarına, dinde lâubalilik göstererek, şiddetli baskı rejimi uygulayarak ve siyaseti dinsizliğe alet ederek yanlış yapmışlardır. Şiddetli istibdat uygulamışlar, muhalif gördükleri vatandaşlara yönelik sayısız cinayet işlemişlerdir. İnsanlıktan uzak karanlık yolları tercih ederek yaptıkları hukuksuzluk ve yanlışların hesabını halkın sorma endişesine kapılan bu idarecilerin bir kısmı, Birinci Dünya Savaşı yenilgisi sonrasında ülkeyi terk ederek kaçmışlardır. Bir kısmı ise perişan olmuşlardır. İnsan yüzüne çıkamayacak kadar itibarlarını kaybetmişlerdir. Kısacası maksatlarının aksiyle tokat yemişlerdir. Nitekim Bediüzzaman Said Nursî, bu tarz hareket edenlerin yanlışlıklarını “İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri” olarak nitelendirmiştir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder