30 Mayıs 2022 Pazartesi

GÜNÜMÜZDE BİRLİK ÇABALARI

  Günümüzde…ayrılık tohumları

Aramızda “ihtiyar” veya “genç” fark etmez, nifak odakları kurumsal ve/veya fert bazında yok mu artık? Güncel bir örnekle:

Evet bu ülkede bir zaman Kürt insanına karşı dillerini, kültürlerini, şahsiyetlerini ezen, sıfırlayan bir anlayış ve bunun getirdiği haksızlıklar, adaletsizlikler vuku bulmuştur, lâkin bu yanlışlıkları gidermeye yönelik önemli adımların atıldığını da kimse inkâr edemez.

Anlayışlar değişti bir kere… Dünya değişti… Artık zulümle âbâd olunamayacağı bir kez daha anlaşıldı. Bizlere düşen; bir Allah’a, bir peygambere, bir Kitaba inanan, aynı kıbleye yönelip secdeye baş koyan, aynı vatanda aynı havayı teneffüs eden kardeşlerimizle “bir” olup “ayrılıkçı” odaklara fırsat vermemektir.

Aksi takdirde hiçbir şey elde edilemeyeceği gibi aksülamel olarak (fesat odaklarının kışkırtması, toplum düzeninin bozulmasıyla) kalplerde kin ve nefret tohumlarının yeşermesine sebep olunur.

Millet bağı ne olursa olsun, ehl-i imanın arasında onca “bir” varken ve “biz” olmak dururken “ben” demeye devam ediliyorsa hesabı elbet birgün verilir!

Hâsılı; ene nahnüye tebdil edilip; bütün gücümüzle âlem-i İslam için, din-i mübin için, rıza-i İlâhî için ve millet için ilim, san’at, fen gibi terakkiyata, gelişmeye vasıta alanlarda azimle çalışarak uluslar arası konjonktürde yer ve söz sahibi olmaya ihlâsla, azimle gayrettir bize düşen.

Ezel ve Ebed Sultanı “İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır” buyurur.

Biz ne için çalıştığımızı sorgulayalım.

Ne için? Kim için? Nasıl bir üslûpla, edeple çalıştığımızı…

O gün geldiğinde hesabını verebilmek için…

“Yoksa siz başıboş bırakıldığınızı mı zannedersiniz?”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder