2 Kasım 2021 Salı

HERKESE DUA EDİLİR VE HER DUA'YA AMİN DENİR Mİ ?


İnsanın yaratılış gayesi ibadet ve dua  olduğunu bize haber veren hakikatler doğrultusunda hareket eden herkes ibadet ve dua ile vazifeli olduğunu bilmektedir.Fakat zamanla bu vazifesini unutarak isyan eder bir durumda ibadeti ve duayı unutur.Halbuki ibadetsiz ve duasız bir hayatın hayattan ziyade yaşayan bir ölüden farksız olduğu tercübelerle sabittir.Biliriz ki ölüler ve ibadet sorumluluğu olmayanlar bu görevlerden muaftır.Yine biliriz ki hayvanların ibadet sorumluluğu yoktur.

Yaratılışı mükemmel ve mahlukatın şereflisi olarak diğer mahluklar üzerinde tasarruf yetkisi olan insan elbette bazı şeylerden de sorumlu tutulmaktadır.Görevinin bilincinde olan insan yaratılış gayesi doğrultusunda haraket ederek mahlukatın en şereflisi olarak alâyı illin denen en yüce makama çıkabilmektedir.Hatta sürekli ibadet ile görevli olan melekler dahi o insana gıpta nazarıyla bakmaktadır.

Kul olmanın ve yaratanına ibadet etmenin verdiği mutluluktan mahrum olan yani Allah'ı tanımayan ve ibadet etmeyen daha doğrusu zarara rızası ile giden kimselere acınarak dua edilir mi? Dua muhtaç olan ve dua isteyen kimselere edilir.Son zamanda hayatında hiç bir kulluk esamesi göstermediği ve söz ve yaşantısı ile inkara yönelmiş kimseleri yaptıkları dünyevi işler için dua etmemizi isteyen inançsız ifsat grubuna verilecek cevap olsa olsa Allah müstakınızı versin duası olabilir.Hem de her edilen duaya her zaman amin denilmemelidir.Adam küfür içerisinde yüzüyor ve senden dua istemiyor dualarımıza cevap verecek Rabbimizi inkar ediyorsa o adama dua edilip amin denir mi? 

Yine şunu da bilmemiz gerekir ki, adam meczup ne yaptığını ve ne dediğini bilmiyorsa bu adamın yaptığı dauya amin denmez.Diğer bir husus ibadetimisi ifsad edecek durumlarda da duaya amin denilmez.Cuma hutbesi okunurken edilen duaya amin demek örneğinde olduğu gibi.

Her edilen duaya amin denmemesi gerektiğinin anlaşılması için bir örnek ise, tarihimizda yaşanmış. İstanbul'un fethi sırasında Rum tarafında bulunan ve meczup bir zat olan Cibali baba, Allah'ım benim Rumcuklarımı koru diye dua etmesnin İstanbul'un fethini geciktirdiği anlatılmaktadır.Bu duruma vakıf olan Akşemseddin ise avucunu açarak Ya Rabbi ya onun ya benim canımı al diye yalvarır ve Cibali babanın vefatı sonucu İstanbul feth edilir.

Günümüzde zalimlere destek olan ve onlara dua eden gafil safderunların kulakları çınlasın.İnşallah akıllarını başlarına toplarlar ve zulmü alkışlayıp zalimlere dua etmezler.Ne diyelim Allah basiret ihsan eylesin.Amin

Rafet Özcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder