Muhabbetin esbabı olan iyilikler, muhabbet gibi nurdur; sirayet ve in’ikâs etmek, şe’nidir.
Ve ondandır ki, “Dostun dostu dosttur” sözü durub-u emsal sırasına geçmiştir. Hem onun içindir ki, “Bir göz hatırı için çok gözler sevilir” sözü umumun lisanında gezer.
Hakikat nazarında sebeb-i adâvet ve şer olan fenalıklar, şer ve toprak gibi kesiftir; başkasına sirayet ve in’ikâs etmemek gerektir. Başkası ondan ders alıp şer işlese, o başka meseledir.
İşte ey insafsız adam! Hakikat böyle gördüğü halde, sevmediğin bir adamın sevimli, mâsum bir kardeşine ve taallûkatına adâvet etmek ne kadar hilâf-ı hakikat olduğunu, hakikatbîn isen anlarsın.
(Mektubat, 22.Mektub, 1.Mebhas, 3.Vecih)
Allah için Sevmek veya Buğz etmek, beşeri muhabbetlerde kalbi bir ölçü olmalıdır.
Zira Efendimiz(s.a.v); “Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek, Allah için buğz etmektir.” buyurmuşlardır.
(Ebû Dâvud, Sünnet 3)
Ebu Hüreyre(r.a) anlatıyor: Resulullah(a.s.v) buyurdular ki: “Nefsim yed-i kudretinde olan zâta yemin ederim ki, imân etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız!”
(Müslim, İmân 93; Ebû Dâvud, Edeb 142; Tirmizî, İsti’zân 1)
Hz.Mu’az İbnu Cebel(r.a) anlatıyor: Resûlullah(a.s.v) buyurdular ki: “Allah Teâla hazretleri buyuruyor ki: Benim celalim adına birbirlerini sevenler var ya! Onlar için nurdan öyle minberler vardır ki, peygamberler ve şehidler bile onlara gıbta ederler.”
(Tirmizî, Zühd 53)
Ebu İdris el-Havlani, Mu’az İbnu Cebel radıyallahu anh’den naklediyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Allah Tebareke ve Teâla Hazretleri şöyle hükmetti:
“Benim rızam için birbirlerini sevenlere, benim için bir araya gelenler, benim için birbirlerini ziyaret edenlere ve benim için birbirlerine harcayanlara sevgim vacip olmuştur.”
(Muvatta, Şi’r 16)
Hz.Ömer(r.a) anlatıyor: Resûlullah(a.s.v) buyurdular ki: “Allah’ın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir, ne şehitlerdir. Üstelik Kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehitler de onlara gıbta ederler.”
Orada bulunanlar sordu: Ey Allah’ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver!
“Onlar aralarında ne kan bağı ne de birbirlerine bağışladıkları bir mal olmadığı halde, Allah’ın ruhu Kur’an adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.”
(Ebû Dâvud, Büyû 78)
Ve şu ayeti okudu: “Haberiniz olsun Allah’ın dostları var ya! Onlara ne korku var, ne de onlar üzülecekler.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder