Kaybettiklerimizden bazıları;
Adaleti kaybettik. Geciken adalet, adalet değildir.
İşlevsel millet meclisini kaybettik. Milletvekilleri kamu vicdanını rahatlatamıyor.
Güveni kaybettik. Devlet başta olmayınca; kuzgun leşte dolaşıyor, illegal ite racon kesiyor.
Sevgi ve saygıyı kaybettik. Ya dövüyor, ya sövüyoruz. Olmadı üstünde tepiniyoruz.
Helâl haram hassasiyetini kaybettik. Açgözlülükle, bulduğumuzu sorgulamadan götürüyoruz.
Liyakati kaybettik. Her makam, mevki benim. Zinhar benden olmayana su dahi verilmeye!
Değerleri, ölçüyü ve pusulayı kaybettik. Pusulasız gemilerin akıbetini, denizin derinliklerinde görebilirsiniz. Kanun kuvvette değil, kuvvet kanunda olmalıdır.
Aklımızı kaybetmeden, kaybettiklerimizi bulmalıyız. Bulalım ki; torunlarımız için bırakılan emanete ihanet etmemiş olalım. Tarihe not düşelim ki; kendimizi savunabilelim.
Ey insan!
Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva'-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zât-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyyen anla ki: Senin gibi zaîf-i mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka koca kâinatı müsahhar etmek ve onun imdadına göndermek; elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir.
Elbette böyle bir rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddî ve safî bir hürmet ister. İşte o hâlis şükrün ve o safî hürmetin tercümanı ve unvanı olan "Bismillahirrahmanirrahîm"i de. O rahmetin vusulüne vesile ve o Rahman'ın dergâhında şefaatçi yap.
Ey insan, eğer insan isen "Bismillahirrahmanirrahîm" de. O şefaatçiyi bul!
Gençlik Rehberi - 18
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder