Peygamberimiz (asm) “bildiğiyle amel edene Allah (cc) bilmediğini de öğretir” buyuruyor.
Bir gün Molla Hamid Ağbey; “Üstadım bana istediğim şekilde duâ etmiyorsunuz..” serzenişte bulununca Üstad da, nasıl bir istediğini sorar. Molla Hamid Ağabey; “Okuduğumu anlamayı, ezberine alarak ilim sahibi olmak için duâ istiyorum..” diyor. Üstad da “Âlim mi olmak istiyorsun” deyince Molla Hamid “evet” der. Üstad; ilmin senin hakkında hayırlı olduğunu nereden biliyorsun? Molla Hamid; “İlmin hayırsızı olur mu?” Üstad, herşeyin hayırlısı hayırsızı olur. Birinci Cihan Harbi’nden önce ilmiyle gururlanıp dalâlete giden birini hatırla diyerek kardeşim sen kendi hakkında hayırlı olanı iste diyerek Molla Hamid’i ikaz eder.
Okuduğun senin değil anladığın senindir.Anladığında senin değil yaşadığın senindir.Yaşadığında senin değil yaşattığın senindir.
Evet çok bilip de gurur ve kibir tuzaklarına düşüp sıkıntılara sebep olmaktan ise; az bilip, mahviyet ve tevazu içinde istikametle hizmetlere devam etmek daha evlâ daha isabetli olsa gerek.
DUA !
Ey Ehad-i Samed! Ben’i biz havuzuna eriştir! Bizi yalnız Sana yönelt, yalnız Sana kul et, yalnız Sana el açtır, yalnız Sana ulaştır! Bizi bizle haşret! Bize lütfunu ve inayetini esirgeme! Bizi ‘ben’ bataklığına düşürme! Bize ihlâs-ı tâmme nasip et! İman ve Kur’ân hizmetkârlarına yardım et! Mahşerde yüzümüzü kara çıkarma! Âmin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder