24 Mayıs 2021 Pazartesi

BİZE VERİLEN UZUVLAR

 


Uzuvlarımızdan en çok isyan eden dildir.

‘‘İnsan sabahlayınca bütün azaları dile müracaat eder ve (adeta) ona şöyle derler: Bizim haklarımızı korumakta Allah’tan kork! Biz ancak senin söyleyeceklerin yüzünden ceza görürüz. Biz sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz.’’  5

Özellikle susmayı beceremediğimiz biz hanımlar için ise şu hadis-i şerif kulağımıza küpe olmalı: “Dilini aleyhine çıkaracak sözlerden muhafaza et, evin ile meşgul ol, hatalarına ağla! “ 6

Bu hususta 40 yıl sadece âyet ile konuşan kadın gayet ibretliktir. Bizler de şu ahirzaman fitnesi içerisinde 40 yıl Kur’ân ile konuşan kadın gibi ahirzaman ilâcı olan Risale-i Nur hakikatleri ile konuşmalıyız. Sık sık kalbimizi tevbe ile yıkamalıyız ve ibadet ile sulamalıyız. Zira bu hususta sabır kahramanı Eyyub Aleyhisselâmın münacata geçtiği nokta dikkat çekicidir. Kurtlar diline ve kalbine iliştiği zaman Cenab-ı Hakk’a münacat etmiştir. 

Yoksa kendi istirahati için değil. Hz. Eyyubun zahiri yaralarına mukabil bizim ise ruhî ve kalbî hastalıklarımız var. İç dışa, dış içe bir çevrilsek daha yaralı ve hastalıklı görüneceğiz. Çünkü işlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şüphe kalp ve ruhumuza yaralar açar. Kalbimizi siyahlandıra siyahlandıra iman nurunu çıkartıncaya kadar katılaştırır.

İmanın tercümanı olan lisanı zikirden nefretkârane uzaklaştırarak susturur. 7 Bu yüzden tevbe kapısını çalıp bu zamanda kor ateşi elde tutabilmek kadar zor olan imanı muhafaza etmek gerek ki dilimizle söylediklerimiz can yakmasın hayat versin. Zorlandığımız taktirde ise Hz. Musa’nın duâsı olan; ”Ey Rabbim. Göğsümü aç, genişlet. İşimi kolaylaştır. Dilimde bulunan düğümü çöz de, anlasınlar beni” 8 dilimize duâ olsun inşallah.

Kizb ile sıdkın bir arada satıldığı ahirzamanda Risale-i Nur hakikatleri ile konuşalım demiştik. Bunun için kana kana içmek lâzım deryadan. Bediüzzaman’ın son vasiyeti olan “okumak, okumak, okumak” şuuru ile okuyup, hazmedip dilimize kelâm edebilelim, halimize ahval edinebilelim inşallah. Çünkü asrımızın ilâcı Risale-i Nur eserleri Kur’ân’dan süzülmüş “SÖZLER”dir. Sözler Kur’ân’dan süzülmüştür. “Kur’ân’ın bir nevi tefsiri olan Sözlerdeki hüner ve zerafet ve meziyet kimsenin değil, belki muntazam güzel hakaik-ı Kur’ânîyenin mübarek kametlerine yakışacak mevzun, muntazam, üslûp libasları, kimsenin ihtiyar ve şuuruyla biçilmez ve kesilmez. Belki oların vücududur ki öyle ister ve bir dest-i gaybidir ki o kamete göre keser, biçer, giydirir. Biz ise içinde bir tercüman, bir hizmetkârız.” 9

Hakikî bir tercüman ve hizmetkâr olabilmek duâsı ile …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder