Yaratılıştan gelen en önemli ve belirgin vasfı şefkat olan ve bu sebeple Bediüzzaman’ın “şefkat kahramanları” olarak nitelediği kadınların bir kısmındaki bu hal, son derece düşündürücü.
Fıtrattaki bozulmanın vahim bir örneği.
Gerçek şu ki, şiddet şiddeti doğuruyor.
Sürekli bir şiddete maruz kalanlar, aynı şiddeti kendi güçlerinin yettiklerine yansıtıyorlar.
Çocukluğunda dayak yiyerek büyüyen erkek, evlenince eşine ve çocuklarına da şiddet kullanma eğiliminde olurken, dayak kurbanı kadının çocuklarına muamelesi de pek farklı olmuyor.
Buna son vermek için, şefkat ve merhamet eksenli bir hayat anlayış ve üslûbunu hakim kılmayı hedefleyen bir seferberlik başlatmalıyız.
Bu seferberliğin dayandırılacağı temel ise iman. Çünkü Allah’ın yarattığı hiçbir şeye tahakküm etmeyip şefkat ve merhametle muamele etme hassasiyetinin kaynağı, tahkikî iman.
İslâmdan önce kızlarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşi insanları, karıncaya dahi bilerek ayak basmayacak inceliğe eriştiren iman.
Denizli hapsindeki azılı cani ve katilleri tahtakurusu öldürmekten çekinir hale getiren iman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder