1 Mayıs 2018 Salı

HALİNE ŞÜKRET

SAKANIN MERKEBİ...
Eski zamanlarda fakir bir saka, o sakanın da bir merkebi vardı.
Zayıf zavallı bir merkepti, sırtında yüzlerce yara vardı.
Değil arpa, ot bile bulamıyordu. Padişahın atlarının bakıcısı bu sakayı tanıyordu.
Onunla eskilere dayanan bir ahbaplığı vardı. Bir gün sakaya rastladı:
"Bu zavallı merkebin hâli ne böyle, nerdeyse zayıflıktan ölecek." dedi. Saka yana yakıla anlattı:
"Sevgili dostum biliyorsun ki ben fakir bir insanım o sebepten bu zavallı hayvana bakamıyorum." dedi.
Padişahın ahır başı: "Sen bu hayvanı bana ver birkaç gün padişahın ahırına bağlayayım,
ona padişahın atlarının yeminden vereyim, biraz düzelsin." dedi.
Saka merkebi seve seve verdi. Merkebi alıp padişahın ahırına getirdiler.
Merkeb, ahırdaki temizliği bakımlı atların hâlini görünce:
"Ya Rabbi, dedi. Bu nasıl iş, bu atlar senin yarattığın da ben senin yarattığın değil miyim,
benim halime bak, bunların durumuna bak, böyle olur mu?"
Aradan birkaç gün geçmeden savaş çıktı. Ahırlardaki atları çekip eğerlediler.
Savaş alanına yolladılar. Günlerce süren savaştan sonra atlar döndüğünde
her birinin vücudunda çokça yara vardı birçok ok ucu hâlâ vücutlarında duruyordu.
Atların ayakları bağlandı cerrahlar geldiler, başladılar atların orasını
burasını yararak, ok parçalarını, mızrak uçlarını çıkarmaya.
Bunu gören merkeb, daha önce düşündüklerinden, söylediklerinden bin pişman oldu. Haline şükretti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder