24 Mayıs 2018 Perşembe

BU LOKMA ŞİFADIR


Balabân isminde gayr-i müslim bir çobanın sürüsünden, iki koyun kaybolmuştu. Kaybolan koyunlar, Beşiktaşlı Yahyâ Efendinin "rahmetullahi aleyh" dergâhının bahçesine gelmişlerdi.

Çoban doğruca dergâha geldi. Yahyâ Efendinin, büyük bir velî olduğunu işitmişti. "Acabâ bana nasıl alâka gösterir, benimle ilgilenir mi, ilgilenmez mi? Eğer benimle ilgilenir, aç ve yorgun olduğumu anlayıp; tâze ekmek, tereyağı ve bal ikrâm ederse, onun hakîkaten büyük bir zât olduğunu anlarım." gibi düşünceler ile Yahyâ Efendinin huzûruna girdi.

Yahyâ Efendi onu görünce, o daha hiçbir şey söylemeden; "Bu genç çok yorulmuş ve acıkmıştır. Buna tâze ekmek, tereyağı ve bal getirin" buyurdu. Ekmek, tereyağı ve bal ortaya konunca, Yahyâ Efendi Balabân'a;

"Ey evladım Balabân
Bunlar sana bir ihsan
İster yağa ban, ister bala ban
İnad etme, ol Müslüman"

dedi ve tebessüm ederek, yemesi için işâret etti. Balabân da o yiyeceklerden yedi. Gönlü ve kalbi yumuşadı. İmân etmekle şereflenip müslüman oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder