21 Ağustos 2025 Perşembe

SEBEP SONUÇ

  Beşincisi: 

   Kader, sebeble müsebbebe bir taalluku var.

Yani, şu müsebbeb, şu sebeble vukua gelecek.

Öyle ise denilmesin ki: "Madem filan adamın ölmesi, filan vakitte mukadderdir.

Cüz'-i ihtiyarıyla tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti?"

   Sual: Niçin denilmesin?

   Elcevab: Çünki kader, onun ölmesini onun tüfeğiyle tayin etmiştir.

Eğer onun tüfek atmamasını farzetsen, o vakit kaderin adem-i taallukunu farzediyorsun.

O vakit ölmesini ne ile hükmedeceksin?

Ya Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen veyahut Mu'tezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaati bırakıp fırka-i dâlleye girersin.

Öyle ise, biz ehl-i hak deriz ki: "Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul." Cebrî der: "Atmasaydı yine ölecekti." Mu'tezile der: "Atmasaydı ölmeyecekti."

Sözler - 467

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder