"Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört-beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır." Lem'alar
*Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar. Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.
*İslamiyet güneş gibidir, üflemekle söndürülmez gündüz gibidir, göz yummakla gece olmaz. Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
*Eğer vermek istemeseydi, istemek vermezdi.
*Ey alem-i İslam!
Uyan, Kur’an’a sarıl, İslamiyete maddi ve manevi bütün varlığınla müteveccih ol.
*Her şey mânen Bismillâh der. Allah nâmına Allah’ın ni’metlerini getirip bizlere veriyorlar.
*Sünnet-i Seniye, edebdir. Hiçbir mes’elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın!
*Sultan-ı kâinat birdir, her şey’in anahtarı O’nun yanında, her şeyin dizgini O’nun elindedir.
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gâyesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve O’na îmân edip ibâdet etmektir.
*Bu çiçek kimin turrası, kimin mührü ve kimin nakşı ise, elbette bütün yeryüzündeki o nevi çiçekler onun mühürleridir.
*Ey insan! Sen kendine mâlik değilsin… Rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zât-ı Zülcelal’in memluküsün.
*Kâinatta en yüksek hakikat imandır.
*Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.
*Zaman gösterdi ki: Cennet ucuz değil, Cehennem dahi lüzumsuz değil.
*İman hakikati öyle bir çekirdektir ki; eğer tecessüm etse bir cennet-i hususiye ondan çıkar, o çekirdeğin şecere-i tubası olur.
*Risale-i Nur Kuran-ı Mu’ciz-ül Beyanın taht-ı tasarrufunda olduğundan,ona uzanan,ilişmek isteyen her el kırılır ve her dil kurur.
*Şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan,hiçbir şeyi nizamsız gayesiz göremezsin.Nasıl sen nizamsız,gayesiz kalabilirsin?
Ebedi ömrün önündedir. O ömr-ü bakide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fani ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder