5 Ekim 2024 Cumartesi

SİYONİZM NEDİR,VADEDİLMŞ TOPRAKLAR NE DEMEKTİR ?

 Siyonizm ve vadedilmiş topraklar:

Siyonizm, Yahudi halkının tarihsel olarak Filistin topraklarına (bugünkü İsrail ve Filistin bölgeleri) geri dönmesi ve burada bir Yahudi devleti kurulması fikrini savunan bir siyasi harekettir. 19. yüzyılın sonlarında, özellikle Avrupa'da artan antisemitizm karşısında, Yahudiler için güvenli bir vatan oluşturma amacıyla Theodor Herzl önderliğinde organize bir hareket haline gelmiştir. Siyonizm, modern anlamda Yahudi halkının bağımsızlık ve ulusal kimlik mücadelesini temsil eder.


Vadedilmiş Topraklar, Yahudi dinî inancına göre Tanrı'nın İbrahim'e ve soyuna vaat ettiği toprakları ifade eder. Bu kavram, Yahudi kutsal kitabı olan Tevrat'ta geçer ve İbrahim, İshak ve Yakup'un soyundan gelenler için kutsal kabul edilir. Bu topraklar, tarihsel olarak Kenan diyârı olarak bilinen bölgeyi, yani bugünkü İsrail, Filistin, Lübnan, Ürdün ve Suriye'nin bir kısmını kapsayan bir coğrafyayı işaret eder.


Siyonist hareket, Yahudilerin bu topraklara dönmesini ve burada bir Yahudi devleti kurmasını hedeflemiş ve 1948'de İsrail Devleti'nin kurulmasıyla bu hedefin önemli bir kısmı gerçekleşmiştir. Ancak, bu süreç Filistin halkıyla yaşanan toprak anlaşmazlıklarına ve Ortadoğu'da uzun süren çatışmalara yol açmıştır.


İsrail'in destek kaynakları:

İsrail’in politikaları ve askeri hamleleri, genellikle uluslararası ilişkiler bağlamında değerlendirilir. İsrail'in en büyük destekçilerinden biri ABD'dir. ABD, İsrail'e yıllık olarak büyük miktarda askeri ve mali yardım sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ABD, İsrail’i eleştiren veya kınayan bazı kararların geçmesini veto etmiştir. Bu destek, İsrail'in askeri operasyonlarına ve bölgedeki güç dengelerine cesaret vermektedir.


Bununla birlikte, İsrail'in iç politikası, askeri kapasitesi ve gelişmiş savunma sistemleri de ülkenin kendi kendine güvenini artıran unsurlardır. İsrail, bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı son derece etkili bir savunma sistemi geliştirmiştir ve bu da ona kendi güvenliğini sağlama konusunda cesaret vermektedir.


Ayrıca, bazı Arap ülkeleriyle son yıllarda normalleşme anlaşmaları yapması (örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri ile İbrahim Anlaşmaları) İsrail’in bölgesel pozisyonunu daha da güçlendirmiştir.


İsrail'i kim durduracak ?

İsrail’in askeri operasyonlarını veya politikalarını durdurabilecek faktörler, uluslararası diplomasi, bölgesel güç dengeleri ve büyük aktörlerin müdahaleleriyle ilişkilidir. Ancak bu, oldukça karmaşık bir sorudur ve tek bir cevabı yoktur. İşte bu konuda etkili olabilecek bazı faktörler:


1. Uluslararası Toplum ve Birleşmiş Milletler (BM): BM ve uluslararası toplum, İsrail'in bazı politikalarını eleştirse de BM Güvenlik Konseyi’nde ABD'nin veto gücü nedeniyle İsrail’e yönelik güçlü bir yaptırım kararı almak zor olmuştur. Ancak, uluslararası baskı ve yaptırımlar zaman zaman İsrail’in politikalarında değişiklik yapmasına neden olabilir.


2. ABD’nin Tutumu: İsrail’in en büyük müttefiki olan ABD, İsrail’e sağladığı destek konusunda bir politika değişikliği yaparsa, bu İsrail üzerinde büyük bir etki yaratabilir. Geçmişte, ABD’nin bazı başkanları İsrail’e yönelik sert eleştirilerde bulunmuş ve barış süreçlerini desteklemiştir. ABD'nin İsrail üzerindeki nüfuzu, İsrail’in politikalarını değiştirme potansiyeline sahiptir.


3. Bölgesel Güçler: İsrail’in bölgedeki komşuları olan Mısır, Ürdün, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin tutumları da önemlidir. İsrail’e karşı sert bir tutum izleyen İran gibi ülkeler, İsrail’in bölgedeki etkisini dengelemek için çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Ancak, İsrail'in güçlü askeri kapasitesi ve bölgesel işbirlikleri, bu tehditleri dengeleme yeteneğine sahiptir.


4. Halk Hareketleri ve Filistin Direnişi: Filistinliler, İsrail’in politikalarına karşı direniş göstermeye devam ediyor. Hem diplomatik yollarla hem de sahadaki hareketlerle Filistin halkının mücadelesi, İsrail’in stratejilerini sınırlayabilecek bir unsur olabilir. Ancak bu direnişin askeri gücü, İsrail’in askeri kapasitesine kıyasla sınırlıdır.


5. Avrupa Birliği (AB) ve Diğer Batılı Ülkeler: İsrail’in politikalarını eleştiren bazı Avrupa ülkeleri, özellikle İsrail-Filistin çatışmasında İsrail’e karşı daha sert bir tutum takınabilir. Ancak, AB ve diğer Batılı ülkelerin ekonomik ve diplomatik baskıları, ABD kadar güçlü olmayabilir.


Sonuç olarak, İsrail'i "durduracak" güç, büyük ölçüde uluslararası diplomasinin etkinliği, ABD’nin politikaları, bölgedeki gelişmeler ve halk hareketlerinin birleşimine bağlıdır.


Rafet Özcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder