"Kadere teslim olan kederden emin olur" ifadesi, hayatta karşılaşılan zorluklar ve üzüntüler karşısında kişinin kaderine razı olması durumunda, bu üzüntülerin azalacağı veya hafifleyeceği anlamına gelir. Bu cümle, insanı kader anlayışını yansıtır. Kişi, yaşadığı olumsuzlukları kabul edip teslimiyet gösterdiğinde, bu durumu kabullenmenin getirdiği bir iç huzur veya rahatlama hissedebileceğini ifade eder. Teslimiyet, zihinsel ve duygusal olarak direnç göstermemek ve bu sayede daha az acı çekmek olarak anlaşılabilir.
"Başına gelen her şeyde kaderin bir payı vardır" ifadesi, hayatımızda karşılaştığımız olayların bir kısmının bizim kontrolümüz dışında olduğunu ve kaderin bu olaylarda bir rol oynadığını ifade eder. Bu düşünce, insanın yaşamında bazı şeylerin önceden belirlenmiş olduğuna, kişinin çabası ve iradesine rağmen bazı olayların kaçınılmaz şekilde gerçekleştiğine inanılan bir kader anlayışını yansıtır.
Bu bakış açısına göre, insan her ne kadar seçimler yapabilse de, bazı olaylar kadere bağlıdır ve onların gerçekleşmesinde kişinin doğrudan bir etkisi yoktur.
"İnsan kader, kaza ve ata kanunlarına tabidir" ifadesi, insanın yaşamında üç ana gücün etkisi altında olduğuna işaret eder. Bu kavramlar genellikle felsefi veya dini bağlamda ele alınır:
1. Kader: İnsanın hayatındaki bazı olayların önceden belirlenmiş olduğu ve bu olayların kişinin iradesinden bağımsız olarak gerçekleştiğini ifade eder. Kader, insanın kontrol edemeyeceği güçler tarafından çizilen bir yol olarak düşünülebilir.
2. Kaza: Kaderin gerçekleşme anı ya da yaşanan olayların bir sonucu olarak kabul edilir. Kaza, kaderin bir yansıması olarak meydana gelen olaylar zinciridir ve kişinin yaşamında aniden beliren beklenmedik durumları simgeler.
3. Atâ Kanunu: Af kanunu yani kaderin kaza edilmeden affedilmesi demektir.
Cenab-ı Hakk'ın atâ, kaza ve kader namında üç kanunu vardır.
Atâ, kaza kanununu, kaza da kaderi bozar.
Meselâ: Bir şey hakkında verilen karar, kader demektir.
O kararın infazı, kaza demektir.
O kararın ibtaliyle hükmü kazadan afvetmek, atâ demektir.
Bu ifadeye göre insan, hem yaşamın önceden yazıldığına inanılan kadere, hem bu kaderin belirlediği olaylara (kaza), hem o kararın ibtaliyle hükmü kazadan afvetmek ise atâ demektir. Bu durum ise atâ kanuna tabidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder