6 Ekim 2024 Pazar

GENÇLİK VE "SAKAR BELASI" !

 "Cehennem ve sakar belası"!

"Sakar" ifadesi, İslam'da cehennemin isimlerinden biri olarak bilinir. Kur'an-ı Kerim'de, özellikle Muddessir Suresi'nde geçen "Sakar" kelimesi, cehennemin yedi kapısından birine verilen isimdir. "Sakar", büyük bir azabı ve şiddeti ifade eden bir isimdir. Cehennem ile ilgili olarak kullanılan bu isim, orada yaşanacak olan acı ve azabın büyüklüğünü anlatır.

"Sakar belası" tabiri ile, bir insanın çok büyük bir azap veya musibet yaşayacağını, hatta bu azabın cehennem azabıyla kıyaslanacak kadar şiddetli olduğunu ima etmek için kullanılan bir ifadedir. Ancak bu tabir, halk arasında mecazi olarak da kullanılabilir ve ciddi bir sorun, dert ya da belaya işaret edebilir.

Özetle, "Sakar" kelimesi, Kur'an'da cehennemle ilgili bir isim olarak yer alır ve büyük bir azabı ifade eder.


"Gençlik ve Sakar belası" ifadesi, gençlik döneminin getirdiği zorlukları ve imtihanları mecazi anlamda cehennemin azabı ile ilişkilendiren bir söylem olabilir. Gençlik, enerji ve umut dolu bir dönem olsa da, aynı zamanda insanın hata yapmaya daha meyilli olduğu, nefsin daha baskın hale geldiği ve dünyevi arzuların peşine düşme tehlikesinin daha yüksek olduğu bir süreçtir. Bu tür tehlikeler, manevi anlamda sapmalara ve zorluklara yol açabilir.


"Sakar belası" burada gençliğin bu dönemde karşı karşıya kalabileceği manevi riskler ve zorluklar olarak yorumlanabilir. Kişi, gençliğin verdiği cesaretle hatalar yapabilir, haramlara veya yanlış yollara sapabilir ve sonunda bu hataların manevi bedellerini ödemek zorunda kalabilir. Eğer gençlik dönemindeki yanlış tercihler, kişinin maneviyatından uzaklaşmasına yol açarsa, bu durum "Sakar belası" gibi bir azap kaynağı haline gelebilir.


Sonuç olarak, bu ifade, gençlik döneminde dikkat edilmesi gereken manevi tehlikeleri ve ahlaki sınavları vurguluyor olabilir. Gençlik, doğru bir şekilde değerlendirildiğinde güzellikler getiren bir dönem olsa da, dikkatsizlik ve dünyevi zevklere kapılmak kişiyi büyük sıkıntılara sokabilir.

Çoğu ihtiyarlardan sorulsa,

"Eyvah gençliğimizi bâd-i heva, belki zararlı zayi' ettik.

Sakın bizim gibi yapmayınız." diyecekler.

Çünki beş-on senelik gençliğin gayr-ı meşru zevki için, dünyada çok seneler gam ve keder ve berzahta azab ve zarar ve âhirette cehennem ve sakar belasını çeken adam, en acınacak bir halde olduğu halde

اَلرَّاض۪ى بِالضَّرَرِ لَا يُنْظَرُ لَهُ

sırrıyla hiç acınmaya müstehak olamaz.

Çünki zarara rızasıyla girene merhamet edilmez ve lâyık değildir.1

Cenab-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin, âmîn...

Dipnot

1-Sözler: s.172


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder