22 Mayıs 2024 Çarşamba

NEDEN ÖFKE, NEDEN ŞİDDET ?

 Güzel bir şekilde  yaratılan insan,Ahsen-i takvim suretine layık iken, neden bu çirkinliklere düşer?

İmtihan çok çetin ve her an her yerde. Belki kıyamete kadar da devam edecektir.

Nefis ve şeytan olduğu müddetçe, insan aldanır ve aldatanlara esir olur.

Güzel ahlak sahibi olması gerekirken zalim vicdansız su-i ahlak sahibi biri haline döner. Çünkü ölçüyü kaçırmış nefis ve şeytanın emrine girmiştir.

Ölçü nedir, ifrat ve tefritten uzak orta yol olan vasat değil mi ?Toplumda görülen huzursuzlukların sebebi nedir? Ölçüsüzlük kural tanımamak, hak, hukuk bilmemek, adaleti göz ardı edip, vicdanı elden bırakmak değl mi?

Evde şiddet,sokakta şiddet okulda şiddet. Kurumlarda kavga döğüş. Sebep, sabırsızlık vicdansızlık ve malesef ahlaksızlıktır.

Okullarımızda olan öğrencilerin birbirleri ile olan  kavgası,öğretmenlerine karşı davranışları,  öğretmenlere velilerin uyguladığı şiddet, velilerin birbirine karşı öfkeli davranışları çok üzücü ve toplum olarak fertlerin tedaviye ihtiyaç duyulmasının bir işaretidir.


Şunu belirtmek istiyorum, okulda öğretmen şiddeti sokakta vatandaş şiddeti ne olacak bu milletin hali?

Yine  basında medyada görülen bir olay; lise öğrencisine öğretmenin kitap vurarak şiddet göstermesi ne eğitime ne eğitimciye ne de insanlığa yakışır.

Bu millet bu hale nasıl geldi ? Neden her yerde şiddet kavga, hepimiz düşünme zamanı, ülkeyi yönetenlerin de tedbir alma zamanı gelmedi mi ? Yarın çok geç olmadan gereken tedbirleri gözden geçirelim ve acilen yapılması gereken neyse yapalım.

Yoksa ülke maddi ve manevi çok şey kaybeder.Belki de bunları telafi etmek çok zor, hatta imkansız hale gelebilir.

ÖFKE VE ŞİDDET NASIL ÖNLENİR ?

Ahirete imanın önemi;

Bedüzzaman hazretleri Asay-ı Musa eserinde, ahiret inancının önemini şu şekilde izah etmektedir;

Eğer iman-ı âhiret o büyük aile efradında hükmetmezse güzel ahlâkın esasları olan ihlas, samimiyet, fazilet, hamiyet, fedakârlık, rıza-yı İlahî, sevab-ı uhrevî yerine garaz, menfaat, sahtekârlık, hodgâmlık, tasannu, riya, rüşvet, aldatmak gibi haller meydan alır.

Zahirî asayiş ve insaniyet altında, anarşistlik ve vahşet manaları hükmeder; o hayat-ı şehriye zehirlenir.

Çocuklar haylazlığa, gençler sarhoşluğa, kavîler zulme, ihtiyarlar ağlamaya başlarlar.

   Buna kıyasen, memleket dahi bir hanedir ve vatan dahi bir millî ailenin hanesidir.

Eğer iman-ı âhiret bu geniş hanelerde hükmetse birden samimi hürmet ve ciddi merhamet ve rüşvetsiz muhabbet ve muavenet ve hilesiz hizmet ve muaşeret ve riyasız ihsan ve fazilet ve enaniyetsiz büyüklük ve meziyet o hayatta inkişafa başlarlar.    Çocuklara der: "Cennet var, haylazlığı bırak." Kur'an dersiyle temkin verir.

   Gençlere der: "Cehennem var, sarhoşluğu bırak." Aklı başlarına getirir.

   Zalime der: "Şiddetli azap var, tokat yiyeceksin." Adalete başını eğdirir.

   İhtiyarlara der: "Senin elinden çıkmış bütün saadetlerinden çok yüksek ve daimî bir uhrevî saadet ve taze, bâki bir gençlik seni bekliyorlar.

Onları kazanmaya çalış." Ağlamasını gülmeye çevirir.

   Bunlara kıyasen cüz'î ve küllî her bir taifede hüsn-ü tesirini gösterir, ışıklandırır.

Nev-i beşerin hayat-ı içtimaiyesiyle alâkadar olan içtimaiyyun ve ahlâkiyyunların kulakları çınlasın!

   İşte iman-ı âhiretin binler faydalarından işaret ettiğimiz beş altı numunelerine sairleri kıyas edilse kat'î anlaşılır ki iki cihanın ve iki hayatın medar-ı saadeti yalnız imandır.

Asa-yı Musa


Rafet Özcan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder