24 Kasım 2023 Cuma

ŞAKİ DEĞİL,SAİD OLABİLMEK

Hayalen bir şehre girip Kendi ismini görmek. Hem de ismini kurtulmuşlar arasında yazılı görmek, ne büyük mutluluktur. Saray ehli ve "SAİD" ismi !

Merak ettim.

Daha dikkat ettim, suretimi üstünde gördüm gibi bana geldi.

Kemal-i taaccübümden bağırarak, aklım başıma geldi, ayıldım.

   İşte o vakıa-i hayaliyeyi sana tabir edeceğim.

Allah hayır etsin.

   İşte o şehir ise, hayat-ı içtimaiye-i beşeriye ve medine-i medeniyet-i insaniyedir.

O sarayların herbirisi, birer insandır.

O saray ehli ise; insandaki göz, kulak, kalb, sır, ruh, akıl gibi letaif ve nefs ve heva ve kuvve-i şeheviye ve kuvve-i gadabiye gibi şeylerdir.

Herbir insanda her bir latîfenin ayrı ayrı vazife-i ubudiyetleri var.

Ayrı ayrı lezzetleri, elemleri var.

Nefis ve heva, kuvve-i şeheviye ve gadabiye, bir kapıcı ve it hükmündedirler.

İşte o yüksek letaifi, nefis ve hevaya musahhar etmek ve vazife-i asliyelerini unutturmak, elbette sukuttur, terakki değildir.

Sözler - 323

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder