18 Eylül 2023 Pazartesi

UYUYAN ÖLÜ MİSALİ

  İ'lem Eyyühel-Aziz!

Geceye benzeyen gençliğim zamanında gözlerim uyumuş idi, ancak ihtiyarlık sabahıyla uyandım, mealinde olan:

وَ عَيْن۪ى قَدْ نَامَتْ بِلَيْلِ شَب۪يبَت۪ى ٭ وَ لَمْ تَنْتَبِهْ اِلَّا بِصُبْحِ مَش۪يبِ

şiirin şümulüne dâhilim.

Çünki gençliğimde en yüksek bir intibah şâhikasına çıktığımı sanıyordum.

Şimdi anlıyorum ki, o intibah intibah değilmiş.

Ancak uykunun en derin kuyusunda bulunmaktan ibaret imiş.

Binaenaleyh medenîlerin iftihar ile dem vurdukları tenevvür-ü intibahları, benim gençlik zamanımdaki intibah kabilesinden olsa gerektir.

   Onların misali, rü'yasında güya uyanıp, rü'yasını halka hikâye eden naim meselidir.

Halbuki rü'yasında onun o intibahı, uykunun hafif perdesinden derin ve kalın bir perdeye intikal ettiğine işarettir.

Böyle bir naim ölü gibidir.

Yarıbuçuk uykuda bulunan insanları nasıl ikaz edebilir?

   Ey uykuda iken kendilerini ayık zannedenler!

Umûr-u diniyede müsamaha veya teşebbühle medenîlere yanaşmayın.

Çünki aramızdaki dere pek derindir.

Doldurup hatt-ı muvasalayı temin edemezsiniz.

Ya siz de onlara iltihak edersiniz veya dalalete düşer boğulursunuz.

Mesnevi-i Nuriye - 125

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder