21 Ağustos 2023 Pazartesi

ÖYLE ZULÜMLER OLUYOR Kİ

 “DENİZ DİBİNDEKİ BALIKLAR DAHİ ŞİKÂYETÇİ…”

Bediüzzaman kuraklık ve benzeri umumî musîbetlerin ve belâların mânevî boyutlarını tasrih ederken şu hadis-i şerifi zikreder: “Hattâ deniz dibindeki balıklar dahi günahkâr ve zâlimlerden şekvâ ediyorlar ki, ‘onların yüzünden yağmur kesilir, hattâ bizim de nafakamız azalır’ derler.” (Et-Terğib ve’t-Terhib, 1:281, 3:314; Hayatü’l-Hayavânü’l-Kübrâ, 1:381.)

Akabinde de, “Evet, bu zamanlarda öyle günâhlar, zulümler oluyor ki, rahmet istemeye yüzümüz kalmıyor, mâsum hayvanlar da azap çekerler” izâhını yapar.

Keza “Öyle musibetten kaçınız ki, geldiği vakit zâlimlere mahsus kalmaz, mâsumlar ve mazlumlar da içinde yanar.” (Enfâl Sûresi: 25) âyetenin hikmetini tefsir eden Bediüzzaman, “Çünkü, musibet-i âmmeden mâsumlar hârika bir tarzda, yangın içinde selâmette kalsalar, hikmet-i diniye bozulur. Çünkü din bir imtihan, bir tecrübedir. O vakit, Ebu Cehil gibi fenalar, aynen Ebu Bekir-i Sıddık Radıyallahu Anh gibi tasdik ederler. o­nun için, musibet-i âmmede mâsumlar da belâ çekerler” sırrını serdeder.

Ve bu zamanda, “malda ve rızıkta hîlelerle, suistimâl ile, rüşvetle çok haram karıştığı ve ekinciler kendi malına hakkıyla sahip olmadığını ve o­n adamdan iki-üçü tam rahmete müstahak ise, ekincilerin malından istifade edenlerden beş-altısı ya zulümle, haram karıştırmakla, ya şükürsüzlükle rahmete istihkakını kaybettiğini” belirtir. (Emirdağ Lâhikası, 31,32,33)

Yolsuzluk, rüşvet, faize bulaşma, haram mal ve su-î istimalin bütünüyle bereketsizliğe ve musîbetlerle zemin hazırladığını kaydeder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder