الْعَصْرِ
{Asr, yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu çıkarmak gibi manalara gelir.
"Asr"a yemin ile söze başladığı için bu adı almıştır.
İnşirâh sûresinden sonra Mekke'de inmiştir, 3 âyettir.
Sûrede kurtuluşun imana, iyi işler yapmaya hakkı ve sabrı tavsiye etmeye bağlı olduğu anlatılmıştır.}
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
وَالْعَصْرِۙـ﴿١ـ﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ى خُسْرٍۙـ﴿٢ـ﴾ اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِـ﴿٣ـ﴾
1-2-3- Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir.
Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.
{Mehmet Âkif'in sûreyle ilgili bir manzumesi şöyledir:
Hâlikın nâ-mütenâhî adı var en başı "Hak"
Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak
Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken
Mutlaka sûre-i ve'l-asr'ı okurmuş bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh
Başta iman-ı hakîkî geliyor sonra salâh
Sonra hak sonra sebât: İşte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık.}
(103-Asr) (30. Cüz-4. Hizb)
Mealli Kur'an - 601
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder