24 Nisan 2023 Pazartesi

İBRETLİK BİR OLAY

 Derviş ve Kuş hikâyesi çok ibretliktir.

Bir gün yaralı bir kuş; Hz. Süleyman’a (as) gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman (as) o dervişi hemen huzuruna çağırtır ve sorar: Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?

Derviş kendini savunur: Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı.

Ben de, bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.

Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve der ki;

– Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O, sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi, kolum kanadım kırıldı diye, şikâyet ediyorsun?

Kuş kendini savunur: Efendim, ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.

Hz. Süleyman (as) bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini emrederek:

– Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın, deyince kuş, o anda öne atlayarak;

– Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın, der ve sebebini şöyle açıklar:

– Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın. Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın.

Liyakatsiz kişiyi ehil olmadığı alandan uzaklaştırmak, yapılması gerekenlerden sadece bir tanesidir, elbette, ama…

Dipnotlar:

1- ESDE (2017), s. 205 (Münâzarât).

2- Mektubat (2017), s. 524

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder