8 Şubat 2023 Çarşamba

DUANIZ OLMASA NE EHEMMİYETİNİZ VAR

 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ مَا يَعْبَؤُ۬ا بِكُمْ رَبّ۪ى لَوْلَا دُعَٓاؤُ۬كُمْ

   Yani: "Ey insanlar!

Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var." mealindeki âyetin beş nüktesini dinle:

    BİRİNCİ NÜKTE: 

   Dua bir sırr-ı azîm-i ubudiyettir.

Belki ubudiyetin ruhu hükmündedir.

Çok yerlerde zikrettiğimiz gibi, dua üç nevidir:

   Birinci nevi dua: 

   İstidad lisanıyladır ki; bütün hububat, tohumlar lisan-ı istidad ile Fâtır-ı Hakîm'e dua ederler ki: "Senin nukuş-u esmanı mufassal göstermek için, bize neşv ü nema ver, küçük hakikatımızı sünbülle ve ağacın büyük hakikatına çevir."

   Hem şu istidad lisanıyla dua nev'inden birisi de şudur ki: Esbabın içtimaı, müsebbebin icadına bir duadır.

Yani: Esbab bir vaziyet alır ki, o vaziyet bir lisan-ı hal hükmüne geçer ve müsebbebi Kadîr-i Zülcelal'den dua eder, isterler.

Meselâ: Su, hararet, toprak, ziya bir çekirdek etrafında bir vaziyet alarak, o vaziyet bir lisan-ı duadır ki: "Bu çekirdeği ağaç yap, yâ Hâlıkımız!" derler.

Çünki o mu'cize-i hârika-i kudret olan ağaç; o şuursuz, camid, basit maddelere havale edilmez, havalesi muhaldir.

Demek içtima'-ı esbab bir nevi duadır.

Mektubat - 299

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder