Hayat pişmanlığı affetmiyor. ‘Son’lu hayat, sonsuza akıp duruyor. Son pişmanlık fayda vermiyor. Kimse sonsuza kadar kalmıyor. Belki de; hayatı anlamlı kılan kısacık olması..
Hayatı bir yolculuk. Kimse bu yolculuğun süresini, ara ve son durağını bilmiyor. Yolculuk süresince hayatımıza bir çok kimseler dokunduğu gibi; biz de başkaların hayatına dokunuyoruz. Allah, hiç kimseyi boşu boşuna karşımıza çıkarmıyor.
Hayatımıza giren herkes ömür boyu kalmak için girmiyor. Bizlere bir şeyler öğretiyor, hayata karşı bize tecrübe kazandırıyor. Kendinizi tanımanızı sağlıyor. Bir süre de, olsa mutlu ediyor, üzüyor, canımızı sıkıyor. “Keşke tanımasaydım, keşke hayatıma girmeseydi” demek durumu değiştirmiyor.
***
İmtihanda olduğumuzun şuuru ile, hayatımıza dokunanların lütuf olduğunu unutmadan yaşamak en ideali. Herkesin ve her şeyin ebedi hayatımıza bir şeyler kattığını ıskalamadan..
‘Rabbimiz abes iş yapmıyor’ ise, ‘kâinatta tesadüfe tesadüf edilmiyor’ ise, ‘her şey ya bizzat; ya neticeleri itibariyle güzel’ ise, her şey imtihanın bir parçası ise ‘keşke...’ yerine ‘iyi ki...’ demek en güzeli.
Yanlış anlaşılmasın; elbette bir iş yaparken araştırıp soracağız, gerekli istişareleri yapacağız. Ancak; olup bittikten sonra dövünmek değil, hikmet tarafını görmek gerek.
***
İnsanız; hep mutlu olmak istiyoruz.. Sevdiklerimizle yan yana yürüyoruz bir süre. ‘Her şey çok güzel, tam hayalimizdeki gibi’ derken; bir gün karşımıza bir kavşak çıkıyor. Kalmasını istediklerimiz gidebiliyor. Ölüm, hastalık, musibet, ayrılık... İnsanlar mutluluğa kolay alışıyor ve en basit bir kayıpta alışkanlığını arıyor.
Bir şeyin güzel olması, süresiyle alakalı değil; kalitesiyle ilgili. Bazen bir gün, bir ömre bedel olabilir. Öyleyse; öyle bir hayat yaşayalım ki “keşke tanımasaydım seni” yerine ‘iyi ki tanımışım, iyi ki kısa süre de olsa, hayatıma girmişsin’ diyebilelim dostlarımıza, sevdiklerimize.
***
‘Keşke..’ dememek için elimizdekilerin, sevdiklerimizin, hizmetimizin kıymetini bilelim. Kavgaların, yersiz tartışmaların, kıskançlıkların, memnuniyetsizliğin, şükürsüzlüğün ve devamlı şikâyet etmenin; boşa zaman ve enerji kaybı olduğunu anlayalım.
Fani, ehemmiyetsiz bir şey için münâkaşaya, kalp kırmaya değer mi? Zîra yolculuk çok kısa...
Keşke değil, iyi ki demek için.. Affedici ve şükredici olmak ve daimâ gülümsemek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder