Mevt, ehl-i dalalet için bütün mahbubatından elîm bir firak-ı ebedîdir.
Hem kendi cennet-i kâzibe-i dünyeviyesinden ihraç ve vahşet ve yalnızlık içinde zindan-ı mezara idhal ve hapis olduğu halde,
Mevt ehl-i hidayet ve ehl-i Kur'an için, öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbablarına kavuşmaya vesiledir.
Hem hakikî vatanlarına ve ebedî makam-ı saadetlerine girmeye vasıtadır.
Hem zindan-ı dünyadan bostan-ı Cinana bir davettir.
Hem Rahman-ı Rahîm'in fazlından kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir.
Hem vazife-i hayat külfetinden bir terhistir.
Hem ubudiyet ve imtihanın talim ve talimatından bir paydostur.
Elhasıl: Her kim hayat-ı fâniyeyi esas maksad yapsa, zahiren bir Cennet içinde olsa da manen cehennemdedir ve her kim hayat-ı bâkiyeye ciddî müteveccih ise, saadet-i dâreyne mazhardır.
Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da; Dünyasını, Cennet'in intizar salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder...
Sözler - 39
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder