4 Temmuz 2022 Pazartesi

TABİATÇILARA CEVAP

 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قَالَتْ رُسُلُهُمْ اَفِى اللّٰهِ شَكٌّ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ

   Şu âyet-i kerime, istifham-ı inkârî ile "Cenab-ı Hak hakkında şekk olmaz ve olmamalı" demekle; vücud ve vahdaniyet-i İlahiye, bedahet derecesinde olduğunu gösteriyor.

   Şu sırrı izahtan evvel bir İHTAR: 

   1338'de Ankara'ya gittim.

İslâm ordusunun Yunan'a galebesinden neş'e alan ehl-i imanın kuvvetli efkârı içinde, gayet müdhiş bir zındıka fikri, içine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek için dessasane çalıştığını gördüm.

Eyvah dedim, bu ejderha imanın erkânına ilişecek!

O vakit, şu âyet-i kerime bedahet derecesinde vücud ve vahdaniyeti ifham ettiği cihetle ondan istimdad edip, o zındıkanın başını dağıtacak derecede Kur'an-ı Hakîm'den alınan kuvvetli bir bürhanı, Arabî risalesinde yazdım.

Ankara'da, Yeni Gün Matbaası'nda tab'ettirmiştim.

Fakat maatteessüf Arabî bilen az ve ehemmiyetle bakanlar da nadir olmakla beraber, gayet muhtasar ve mücmel bir surette o kuvvetli bürhan tesirini göstermedi.

Maatteessüf, o dinsizlik fikri hem inkişaf etti, hem kuvvet buldu.

Bilmecburiye, o bürhanı Türkçe olarak bir derece beyan edeceğim.

O bürhanın bazı parçaları, bazı risalelerde tam izah edildiğinden; burada icmalen yazılacaktır.

Sair risalelerde inkısam etmiş olan müteaddid bürhanlar, bu bürhanda kısmen ittihad ediyor; herbiri bunun bir cüz'ü hükmüne geçiyor.

   Mukaddime 

   Ey insan!

Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var.

Ehl-i iman, bilmeyerek istimal ediyorlar.

Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz:

   Birincisi: 

   "Evcedethü'l-esbab" Yani, "Esbab bu şey'i icad ediyor."

   İkincisi: 

   "Teşekkele binefsihi" Yani, "Kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor."   

 Üçüncüsü: 

   "İktezathü't-tabiat" Yani, "Tabiîdir, tabiat iktiza edip icad ediyor."

   Evet madem mevcudat var ve inkâr edilmez.

Hem her mevcud san'atlı ve hikmetli vücuda geliyor.

Hem madem kadîm değil, yeniden oluyor.

Herhalde ey mülhid!

Bu mevcudu, meselâ bu hayvanı ya diyeceksin ki, esbab-ı âlem onu icad ediyor; yani esbabın içtimaında o mevcud vücud buluyor.. veyahud o kendi kendine teşekkül ediyor.. veyahud tabiat muktezası olarak, tabiatın tesiriyle vücuda geliyor.. veyahud bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretiyle icad edilir.

Madem aklen bu dört yoldan başka yol yoktur, evvelki üç yol muhal, battal, mümteni', gayr-ı kabil oldukları kat'î isbat edilse; bizzarure ve bilbedahe dördüncü yol olan tarîk-i vahdaniyet, şeksiz şübhesiz sabit olur.

Lemalar - 177

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder