27 Temmuz 2022 Çarşamba

AİLE; TOPLUMUN ÖZÜ VE TEMELİ

 Aile, evlilik bağıyla bağlı anne, baba ve varsa çocuklardan oluşan en küçük toplum birimidir. Bu bakımdan aile toplumun temel taşı sayılmıştır. Anne baba ve çocukların yanında nine dede, amca hala, dayı ve teyzeler de aileden sayılır.

Toplumun özü ve temeli ailedir. Milletler bir çok ailenin birleşmesinden meydana gelmiştir. Aileler ne kadar sağlam temeller üzerine kurulursa, böyle ailelerden meydana gelen toplumlar da o derece sağlam ve huzurlu olur.

İslâm dini, aile kurmaya önem vermiş, evlenmeyi teşvik etmiş ve onun korunmasını istemiştir. Yüce Allah, Nur suresinde şöyle buyurur:

“Ey müminler! Sizden bekar olanları evlendirin. Eğer fakir iseler, Allah onları lütfuyla zengin yapar.”(Nur, 24/32.)

Peygamber Efendimiz (asm) de, evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı teşvik etmiştir. Bu yüzden, sebepsiz yere evlenmemek hoş görülmemiştir. Gençlik yıllarını, nefsinin arzularına uyarak iyi değerlendiremeyen insanların sonları perişan olur. Böyle kimseler istedikleri makama, paraya ve şöhrete kavuşsalar bile sıcak bir aile yuvasının neşesinden, aile bireylerinin sevgi ve saygı dolu bakışlarından ve öldükten sonra iyi bir şekilde hatırlanmaktan mahrum kalırlar.

Dinimiz aileye ve aile bireyleri arasındaki ilişkilere çok önem vermiştir. İslâm’a göre aile, insanın doğup büyüdüğü kutsal bir ortamdır. Bu kutsallığın temelinde sevgi, saygı, şefkat, merhamet ve acıma duygusu vardır. Hepimizin kaldığı bir yer vardır, orası bizim yuvamızdır. İnsanların kaldıkları yerlere ev deriz. Ancak aile bireylerinin yaşadıkları yerlere yuva denir. Aile yuvalarına, aile ocağı da denilmektedir. Aile yuvası ve aile ocağı gibi deyimler, insana rahatlık ve güven duygusu veren, sıcaklığını hissettiğimiz yerler anlamında kullanılmaktadır. O halde, içinde yaşadığımız binaların maddi yapısına ev derken, içinde yaşadığımız manevi ortama da aile yuvası veya aile ocağı diyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder