Mesail-i imaniyenin münakaşa suretinde bahsi caiz değildir.
İzahları otuzüç aded "Sözler"dedir.
Aziz kardeşim, sen bu mektubu eczacıya ve münakaşayı işitenlerden münasib gördüklerine oku.
Benim tarafımdan da, yeni bir talebem olan eczacıya selâm et; de ki:
"Mezkûr mesail gibi dakik mesail-i imaniyeyi, mizansız mücadele suretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değildir.
Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur.
Diyenlere, dinleyenlere zarardır.
Belki böyle mesail-i imaniyenin itidal-i demle, insafla, bir müdavele-i efkâr suretinde bahsi caizdir." Ve de ki: "Eğer senin kalbine bu nevi mesailde şübheler gelirse ve Sözler'den de cevabını bulmazsan, hususî bana yazarsınız..." Hem eczacıya de ki: Merhum pederi hakkında gördüğü rü'ya için hatırıma şöyle bir mana geldi ki: Merhum pederi doktor olmak münasebetiyle, çok sâlih ve mübarek, belki veli insanlara faidesi dokunmuş ve ondan memnun olan ve menfaat gören o mübareklerin ervahları, onun vefatı hengâmında kuşlar suretinde en yakın akrabası olan oğluna görünmüş, onun ruhuna şefaatkârane bir hoş-âmedî nev'inden bir istikbal ettikleri hatırıma geldi.
Mektubat - 45(12.Mektup)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder