12 Aralık 2021 Pazar

NAMAZIN KERAMETİ

    Molla Said çok genç yaşta iken siyasî hayata atılır, vatan ve millete hizmete başlar.

İlk hayat-ı siyasiyesi Mardin'de başlamıştır.

Bunun üzerine bir mutasarrıfın pençe-i kahrıyla elleri bağlı, muhafız nezaretinde Bitlis'e nefyedildi.

Jandarmalarla yolda giderken namaz vakti gelir.

Namaz kılmak için kayıtların açılmasını jandarmalara ihtar eder.

Jandarmalar kabul etmeyince demir kayıtları bir mendil gibi açarak önlerine atar.

Jandarmalar, bu hali keramet addedip hayretler içinde kalırlar.

Teslimiyetle, rica ve istirham ile:

   -Biz şimdiye kadar muhafızınız idik, bundan sonra hizmetçiniziz!

Derler.

{(*): Bir gün Bedîüzzaman'a soruldu: Kaydı nasıl açtın?

   Dedi: Ben de bilmem.

Fakat olsa olsa namazın kerametidir.}

   Bitlis'te iken bir gün kendilerine vali ile bir kısım memurların içki içtikleri ihbar olununca hiddetlenerek:

   -Bitlis gibi dindar bir memlekette hükûmeti temsil eden bir zatın irtikâb ettiği bu muameleyi kabul edemem!

Diyerek içki meclisine gider.

Evvela içki hakkında bir hadîs-i şerif okuduktan sonra pek acı sözler söyler, valinin vurdurmak için işaret etmesi ihtimaline binaen de bir elini rovelverinin bulunduğu yerde tutar.

Fakat vali fevkalâde mütehammil ve hamiyetli bir zat olduğundan kat'iyen ses çıkarmaz.

Oradan ayrılınca valinin yaveri genç Said'e:

   -Ne yaptınız?

Söyledikleriniz, idamınızı mûcibdir, der.

   Genç Said:

   -İdam hayalime gelmedi, hapis ve nefiy zannederdim.

Her ne ise bir münkeri def'etmek için ölürsem ne zararı var?

Cevabında bulunur.

   Oradan avdetinden bir iki saat sonra, iki polis vasıtasıyla vali kendisini istetir.

Valinin odasına girerken Vali, hürmet ve tazimle genç Said'i karşılayarak, elini öpmek ister.

İltifatla yer göstererek:

   -Herkesin bir üstadı vardır.

Sen de benim üstadımsın, der.

Tarihçe[Y] - 44

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder