10 Ekim 2021 Pazar

ÖNCE KENDİMİZİ SORGULAYALIM !

 İnsan iman ederek, ibadet için Rabbini tanıyıp, ona muhabbet ile bağlanması gerekir.Bu muhabbet ve kulluk neticesinde mutluluk elde edilir.Bu şekilde ruhen mutlu ve  huzurlu olunur.

Biz Risale-i Nur mensupları nurlardan aldığımız manevi feyizle hizmette şevk elde ederek, iman ve Kuran davasında  muhtaç gönüllere ulaşmaya gayret etmeliyiz.

Büyük üstadın, eserlerde belirttiği ölçüler doğrultusunda hareket ederek, hem dünya hem ahiret için sürekli uyanık bir halde bulunmalıyız.

Peygamberimizin ;

"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın" hadisini düstur yaparak ahıret için sürekli hazırlıklı olmalıyız. Nefis ve şeytanın dünya nimetlerini, ön plana çıkararak aldatmasına ve ahireti dünyaya feda ettirmesine karşı, el-mevti hakkun ikazına kulak vermeliyiz.Allah, nefis ve şeytanın şerrinden muhafaza eylesin.

Risale-i Nurları okuyup anlayarak hayatta uygulayıp önce kendi imanımızı güçlendirmeli ve sonra da başkalarının imanının kurtulmasına vesile olmak için çalışmalıyız.

Aramıza fitne ve ayrılık tohumları ekmeye çalışan insi ve cinni şeytanların tuzaklarından korunmak için, ihlas düsturlarını(enaz) her onbeş günde bir defa okumayı, görev bilmeliyiz.

Bütün bunlara rağmen  fitne aramıza  ayrılık tohumları saçmaya çalışırsa onlara kulak verip fırsat vermeyelim.Elimizde bu asrın en mükemmel tafsiri ve hizmet ölçüleri olduğu halde okuyup anlamada veya okuduğunu hayatına uygulamada sıkıntı çekenler, ihtilafa düşenler, savrulanlar  ve başkasının değirmenine su taşıyanlar olursa, onları uyaralım, uymazlarsa o zaman onları Allah'a havale edelim.Metot var uygulanmaz, ölçü var uyulmaz ise, elbette birlik beraberlik sağlanamaz. O zaman da dağınık bir şekilde kimin nerede olduğu belirsiz bir halde, herkes kafa feneri ile yol bulmaya çalışır.

Biraz düşünüp aceba biz nerede hata yapıyoruz diyerek enaniyet ve gururdan uzaklaşıp bir buz parçası olan enaniyeti havzı kevserde eritip, istişare ve ortak akıl doğrultusunda, şahsi manevi etrafında, kenetlenme ve kendimizi sorgulama zamanı gelmedi mi?Geldi de geçti bile. Üstadın;

"İmanın  güçlenmesi hürriyetin inkişafına sebep olur" sözünü bildiğimiz halde, malesef hala istibdat ve hukuksuzluğu savunup, adaleti hiçe sayanları desteklemek, kendimizle ters düşmek demek değil mi? 

Gelin önce bizler, okuduklarımızı anlayıp, hayatımıza uygulayalım. Zulme ve küfre rıza göstermekten, yılandan akrepten kaçar gibi kaçarak, diğer müslümanlara örnek olalım.Allah yâr ve yardımcımız olsun.

Rafet Özcan


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder