Gülümsemek, güler yüzlü olmak ve ölçülü gülmek sünnettir. Bu tür davranış ve fiiller; kalbe hayat, ruha huzur verir. İnsanları kaynaştırır, insanlar arasında güven, sıcaklık ve yakınlaşma meydana getirir. Dostlukları arttırır, düşmanlıkları öldürür, husûmeti kırar. Kırgınlıkları önleyerek, şeytandan gelen kini, nefreti, öfkeyi, kızgınlığı, küskünlüğü söndürür ve yok eder. Ayrıca bu fiillerde sadaka sevabı da vardır.
Resûl-i Ekrem(a.s.v) genellikle beşûş çehreli, güleç yüzlü, insanların en mütebessimi idi. Yani o, en sıkıntılı anlarında bile umumiyetle üzüntülerini belli etmez ve somurtarak yanındakilere hüzün verecek bir tavır sergilemezdi. Bilhassa çok sevdiği kimselerle karşılaştığında tebessümü bir kat daha artardı. (Tirmizî, Menâkıb 10; Ebû Dâvûd, İstiska 2)
Efendimiz(s.a.v) mevzu ile alakalı müteaddit hadislerinde şöyle buyurmuştur: “Güzel ahlâk; güler yüzlü olmak, hayırlı işlerde el açıklığı, bir de kimseye eziyet etmemektir.”
(el-Askalâni, Buluğu’l-Meram Trc. A.Davudoğlu, c.IV, syf.321)
“Din kardeşine karşı güler yüzlü olmak, ona iyi şeyleri öğretmek, kötülük yapmasını önlemek, yabancı kimselere aradığı yeri göstermek, sokaktan taş, diken, kemik ve benzerleri gibi çirkin, pis ve zararlı şeyleri temizlemek, başkalarına su vermek hep sadakadır.”
(Tirmizi)
“Allah, yumuşak huylu ve güler yüzlü kimseyi sever.”
(Câmiü’s-Sağîr, 2/503)
“Siz mallarınızla bütün insanları memnun edemezsiniz. Öyle ise, güler yüzlülüğünüz ve güzel huyunuzla onları memnun ediniz.”
(Câmiü’s-Sağîr, 2/661)
“Allah, Müslüman kardeşine surat asan kimseye buğz eder.”
(Câmiü’s-Sağîr, 2/500)
“Allah’tan kork ve hiçbir iyiliği küçümseme. Bu, su isteyen birisine kovandan su vermek veya Müslüman kardeşini güler yüzle karşılamak dahî olsa.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder