1950’lerde N. Fazıl, E. Edip ve benzerlerinin başını çektiği siyasal İslâm cereyanı ortaya çıktığı zaman, Üstad Bediüzzaman ona açıkça tavır almış ve Nur Talebelerini ona karşı ikaz etmişti.
Üstad Bediüzzaman, “Sakın sakın dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın; karşınızda ittihad etmiş dalâlet fırkalarına karşı perişan etmesin. ‘Allah için sevmek, Allah için buğz etmek’ düstur-i Rahmanî yerine, eliyazubillah’ Siyaset için sevmek, siyaset için buğz etmek’ düstur-i şeytanî hükmedip melek gibi bir hakikat kardeşine adavet ve elhannas, ‘şeytan’ gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve taraftarlıkla zulmüne rıza gösterip cinayetine manen şerik eylemesin” 1 buyurmaktadır.
Üstad yukarıdaki mesajında, Nur Talebelerini her zaman ve yerde kendisini gösteren siyasî ve dünyevî cereyanların tuzaklarına düşmemeleri yönünde ikaz etmektedir.
1950’lerde N. Fazıl, E. Edip ve benzerlerinin başını çektiği siyasal İslâm cereyanı ortaya çıktığı zaman, Üstad Bediüzzaman ona açıkça tavır almış ve Nur Talebelerini ona karşı ikaz etmişti.2 O zamanlar o cereyan pek fazla etkili olamamıştı.
ZÜBEYİR GÜNDÜZALP SİYASÎ CEREYANA DİKKAT ÇEKMİŞTİ
1970’lerin başında aynı cereyan, N. Erbakan ve Millî Nizam Partisi şeklinde ortaya çıktığı zaman, merhum Zübeyir Gündüzalp ona karşı tedbir alarak, ona kapılmamaları yönünde başta Üstad’ın hizmetkârları olmak üzere Nur Talebelerini uyarmıştı. Onun aldığı tedbirler sebebiyle Nur Talebeleri 1980’e kadar vahdet ve tesanütlerini muhafaza ederek, ona kapılmaktan Allahın izni ile kendilerini korudular. O süreçte o cereyan yine pek etkili olmadı. 1980’de zındıka cereyanı, darbeciler eli ile dessas oyunlarıyla Nur Talebelerinin vahdetlerini ve tesanütlerini bozdu. Yeni Asya ekolünün, onun fitne tuzaklarına düşülmemesi yönünde yaptığı uyarılara rağmen, Üstadın bazı hizmetkârları, Nur Talebelerin çoğunu peşlerine sürükleyerek darbecilere ve Anayasalarına destek verdiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder