Komşu üç çeşittir. Her birine, hâline göre hakkının ödenmesi gerekir.
Bazen iki veya daha fazla sıfatın teâruz ettiği, bunlardan birinin üstün veya her ikisinin de müsâvi olduğu durumlar da olabilmektedir.
Bu hususu Taberânî’nin Hz.Câbir’den kaydettiği şu merfu rivayet te’yid eder: “Komşu üç çeşittir: Bir komşu vardır, onun, üzerinizde tek hakkı vardır. Bu, müşrik komşudur. Bunun sadece komşuluk hakkı vardır. Komşu vardır, üzerinizde iki hakkı vardır. Bu müs- lüman olan komşudur. Bunun hem komşuluk, hem de müslümanlık hakkı vardır. Diğer bir komşunun üzerinizde üç hakkı vardır. Bu, akraba olan komşudur. Bunun hem komşuluk hem müslümanlık, hem de akrabalık hakkı vardır.”
(Kütüb-ü Sitte, 3415)
İslamiyet komşu hakkına, komşularla iyi geçinmeye çok büyük önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de, Allah’a imanı emreden ve şirki yasaklayan ifadelerin hemen arkasından anne babaya iyi davranmak ve komşuya iyilik yapmak emredilmektedir. Nitekim Nisa suresinde Yüce Allah, “Yalnız Allah’a ibadet edip O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anneye, babaya, akrabalara, yetimlere, fakirlere, yakın komşulara, uzak komşulara, yol arkadaşlarına, garip ve yolculara, ellerinizin altındakilere (köle, cariye, hizmetçi ve işçilere) de güzel muamele edin. Allah, kendini beğenen ve övünüp duranları sevmez.” buyurur.
(Nisa, 4/36)
Hz.İbni Ömer’in(r.a) rivayetine göre, Efendimiz(s.a.v) komşu hakkının ehemmiyeti hakkında şöyle buyurmuştur: “Cebrail(a.s) bana komşuyu tavsiyede o kadar ileri gitti ki, yakında onu (komşuyu) komşusuna varis yapacak zannettim.”
(Buhârî, Edeb 28)
Başka hadislerinde ise Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Allah’a ve âhiret gününe iman eden komşusuna iyilik etsin.”
(Buhârî, Edeb 31)
“Allah katında dostların en iyisi arkadaşına, komşuların en iyisi de komşusuna en iyi davrananıdır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder