Çocuk büyütmek ile çocuk yetiştirmek arasındaki fark, çocuk toplum içerisine girdiği zaman anlaşılır. Genel olarak çocuklar, yaşadıklarını yansıtırlar. Yalan söylemeyi, iki yüzlü olmayı, kavga etmeyi, tembelliği ve verdikleri sözü tutmamayı ailede öğrenirler. Çocuklar, bunların aksine dürüst olmayı, ilkeli yaşamayı, çalışkanlığı, erdemi ve savaşçı olmayı da ailede öğrenir. Kısacası, çocuklar, ailede yaşadıkları olaylarla değer sistemlerini, kişilik ve karakter özelliklerini yapılandırmaya çalışırlar. Bu süreçte değişmeyen tek şey, eğitim adına ne öğretilirse öğretilsin, çocuklar kulaklarıyla değil, gözleriyle eğitildiği gerçeğidir.
Çocuk, anne-babanın varlığını hissetmeli, fakat anne-babaya güvenip asla eylemde bulunmamayı öğrenmelidir. Bu konuda yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak isterim. Tanıdığım bir ailenin 40 yaşına gelen oğlu, kredi kartı borcu yüzünden aileyi zor durumda bırakmıştı. Emekli olan anne-baba çocuklarının kredi borcunu güç bela ödemişlerdi. Bu süreçte çok üzülen anne-baba, çocuklarıyla konuşmamı istediler. Onları kıramadım. Olumsuz davranışı ve sonuçlarını ailenin evladı ile paylaştım. Bu süreçte beklenmeyen bir durumla karşılaştım. Ailenin oğlu, bana: Anne benim, babam benim. öderlerse biricik oğullarının kredi borcunu ödüyorlar. Size ne oluyor? Diye bana sordu. Ben cevap vermedim. Aramızda geçen konuşmayı, anne-babaya açtım ve nerede hata yaptıklarını sordum. Anne: Oğlumuz çekirdek yerdi, kabuklarını biz toplardık. Tuvalete gider, sifona basmaz, biz biz sifona basardık. Hep arkasından topladık ve yaptığı olumsuz şeylerin faturasını ödemedi, dediler. Bu evlat, 40 yaşına geldiği halde, halen daha yaşamıyla ilgili en ufak bir sorumluluk almamaya devam ediyordu.
Prof.Dr.Necati Cemaloğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder