2 Mayıs 2018 Çarşamba

~SEVGİ DİLİ ~


Hararetle süren savaşın ortasında düşman tarafının merhametsiz komutanı yıkılan harabe binanın duvarları arasinda bir çocuk görür.Arkasindaki basın ordusuna iyilik heveslisi gibi bir gösteriş yapmak için elini yüźü kanlar içindeki cocuğa uzatır duvarların arasindaki delikten.Oysa cocuk patlayan bombalardan korkupta öyle sinmiştirki en köşe tarafa zalim komutan yetişemez.Sanki koca şehri kıyımdan geçiren o değildir.Fakat çocuk ne yaptıysa ne dediyse ağlmayı bırakmayip  taş duvarların arasındakı o küçük delikten dışarıda çıkmamaktadır.Sonra diğer komutanlar ve askerler denerler çocugu o delikten çıkamayı.Ardından bu vahşi kıyımı yaşayan sivil halktan ortaca yaslarda nur yüzlü bir adam çıkıverir kalabalığın arasından.Şehirlerini yıkan şer ordusuna iğrenerek bakar önce ve hiç korkmadan çocuğun bulunduğu ķısma yaklaşır ve güler yüzle uzatır elini küçük çocuğa.Çocuk önce ağlamayı kesmiştir.Ve biran ģözlerini adamin eline dikip hemen kalkıp çıkmıştır bulunduğu delikten.Adam çocugu kucağına alır ve hazır bekleyen sağlık ekiplerine uzatır tedavi edilmesi için.O anda ďüşman tarafının komutanı yaklaşır şehrini yakip yıktığı ve biraz önce çocugu o yaşam boşlugundan çikaran adama hayretle sorar;"Ne yaptiysak o çocugu o duvarların arasından çıkaramadık.Fakat sen elini uzatmanla birlikte çocuk hem ağlamayı kesti hemde oradan çıktı hemen.Bunu nasıl yaptın peki?"Adam kendisine yöneltilen bu soruya önce nefretle,ýıkılan şehrine ardındanda merhametsiz komutanın yüzüne bakarak cevap verir.O anda elinide açmış ve bir horoz şekeri göstermektedir komutana."Siz zalim devletinizin verdiği yetkiyle şehirler yakıp yıkmaktan,insanlar ı öldürmekten başka bir dil konuşur olmuşsunuz.Egerki cocugu sevginin diliyle çağırsaydınız elbette çıkardı o duvarların arasından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder