17 Mayıs 2021 Pazartesi

İTTİHADİ MUHAMMEDİ

 YEDİNCİ CİNAYET: İşittim, İttihad-ı Muhammedî (asm) namıyla bir cemiyet teşekkül etmiş.

Nihayet derecede korktum ki bu ism-i mübareğin altında bazılarının bir yanlış hareketi meydana gelsin.

Sonra işittim, bu ism-i mübareği bazı mübarek zevat -Süheyl Paşa ve Şeyh Sadık gibi zatlar- daha basit ve sırf ibadete ve sünnet-i seniyeye tebaiyete nakletmişler.

Ve o siyasî cemiyetten kat'-ı alâka ettiler.

Siyasete karışmayacaklar.

Lâkin tekrar korktum, dedim: "Bu isim umumun hakkıdır, tahsis ve tahdid kabul etmez." Ben nasıl ki dindar müteaddid cemiyete bir cihetle mensubum.

Zira maksatlarını bir gördüm.

Kezalik o ism-i mübareğe intisap ettim.

Lâkin tarif ettiğim ve dâhil olduğum İttihad-ı Muhammedî'nin (asm) tarifi budur ki:

   Şarktan garba, cenuptan şimale uzanan bir silsile-i nurani ile merbut bir dairedir.

Dâhil olanlar da bu zamanda üç yüz milyondan ziyadedir.

Bu ittihadın cihetü'l-vahdeti ve irtibatı, tevhid-i İlahîdir.

Peyman ve yemini, imandır.

Müntesipleri, Kalû Belâ'dan dâhil olan umum mü'minlerdir.

Defter-i esmaları da Levh-i Mahfuz'dur.

Bu ittihadın nâşir-i efkârı, umum kütüb-ü İslâmiyedir.

Günlük gazeteleri de i'lâ-i kelimetullahı hedef-i maksat eden umum dinî gazetelerdir.

Kulüp ve encümenleri, cami ve mescidlerdir ve dinî medreseler ve zikirhanelerdir.

Merkezi de Haremeyn-i Şerifeyn'dir.

Böyle cemiyetin reisi, Fahr-i Âlem'dir (asm).

Ve mesleği, herkes kendi nefsiyle mücahede yani ahlâk-ı Ahmediye (asm) ile tahalluk ve sünnet-i nebeviyeyi ihya ve başkalara da muhabbet ve -eğer zarar etmezse- nasihat etmektir.

Bu ittihadın nizamnamesi Sünnet-i Nebeviye ve kanunnamesi evamir ve nevahi-i şer'iyedir.

Ve kılınçları da berahin-i kàtıadır.

Zira medenilere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile değildir.

Taharri-i hakikat, muhabbet iledir.

Husumet ise vahşet ve taassuba karşı idi.

Hedef ve maksatları da i'lâ-i kelimetullahtır.

Şeriatta yüzde doksan dokuz ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete aittir.

Yüzde bir nisbetinde siyasete mütealliktir, onu da ulü'l-emirlerimiz düşünsünler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder