Risâle-i Nur'da bu bahis şu sözlerle anlatılır: “Tam münevverül-kalb bir abidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimaldir ki onu korkutmaz. Belki, harika bir kudret-i Samedaniyeyi lezzetli bir hayret ile seyredecek. Fakat, meşhûr bir münevverü’l-akıl denilen kalbsiz bir fasık feylesof ise, gökte bir kuyruklu yıldızı görse yerde titrer. ‘Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?’ der, evhama düşer. Bir vakit, böyle bir yıldızdan Amerika titredi. Çokları gece vakti hanelerini terk ettiler.” (Üçüncü Söz)
Burada, kuvvetle muhtemeldir ki, Halley Kuyruklu Yıldızı’nın 1910’da vuku bulan görüntüsünden söz ediliyor.
Amerika niçin titredi?
İnsanlık, bundan yüz sene önceki dünyada, uzay bilimleri dediğimiz astronomide çok gerilerdeydi. Teknoloji zayıf, âlet-edevat ilkel ve yetersizdi. Öyle ki, Halley Kuyruklu Yıldızı’nın dünyaya çok yaklaştığı 1910'da, meselâ bugünün süper ülkesi Amerika'da (ABD) henüz NASA diye bir kuruluşun ismi dahi yoktu.
Dolayısıyla, uzaydaki hareketlerin tesbit ve takibi bu ülkede bile son derece ibtidaî usûllerle ve türlü zorluklar altında yapılıyordu. Bu sebeple, fezâ âleminde görünen bilhassa nadir şekillenme ve hareketlenmeler, kimileri tarafından hayret ve hayranlıkla müşahade ediliyor, kimileri tarafından da korku ve endişe ile karşılanıyordu.
İşte, tam da böylesi bir zaman periyodu içinde, gökte kocaman bir kuyruklu yıldız beliriverdi. Tarih: 1910 yılının Mayıs ayı başlarıydı. Sonradan adına Halley denilen bu kuyruklu yıldız, gitgide ve çok da hızlı bir şekilde dünyamıza yaklaşıyordu.
Haliyle, bu da konu cahili kimseleri ve bilhassa inançsız (ateist) insanları tedirgin ediyordu. Öyle ki, geceleri uyuyamayan, gözüne uyku girmeyenler bile vardı.
Üstelik, bu korkunun en dehşetlisi Amerika'da yaşanıyordu. Hızla dünyamıza doğru yaklaşan bu kuyruklu yıldızın yer küresine çarpacağını, çarptığı coğrafyayı harap edeceğini düşünen kimi filozof seviyesindeki adamlar, bilhassa 10/11 Mayıs gecesi evlerini barklarını terk ederek derin sığınaklara koştular... Neyse ki, bu dehşetli korku dalgası bir süre sonra geçti ve insanlar rahat bir nefes almaya başladı.
KORONA virüs olayı da bir müddet sonra atlatılır, fakat insanlar birbaşka korkuyla başbaşa kalır.Ölüm korkusu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder