Vakar: Ağırbaşlılık demektir. Vakar, kişinin bulunduğu makamına uygun bir ciddiyet göstermesi, hafif meşrep olmaması, ağırbaşlı olma, temkinli davranma, mevki ve kişiliğin gereğini hakkı ile koruma gibi manalara gelir.
Halk arasında ağırbaşlılık olarak bilinen vakar, sahibine hürmet duyguları kazandıran bir fazilettir. Vakarın kibire kaçmaması, hatta vakarlı birinin aynı zamanda mütevazı (alçak gönüllü) de olması gerekir. Bu iki huy birlikte bulunduğu zaman tam bir fazilet olur.
"Rahmân'ın öyle kulları vardır ki, onlar, yeryüzünde sükunetle (vakarla) yürürler" (Furkan, 25/63)
Vakarlı olmak, ağırbaşlı olmak bir fazilettir. Ancak vakarlı biri aynı zamanda mütevazı olmazsa bu vakar kibire kaçabilir. Arada ince bir çizgi vardır ancak bu çizginin bir tarafı (vakar) faziletken, diğer tarafı (kibir) felakettir.
Kibir ve gurur ise şeytanın en belirgin vasfıdır. Tabiri caizse “Küçük dağları ben yarattım.” edasında olmaktır.
Gerçek kibir sahibi olabilecek tek zat, Mütekebbir olan Cenab-ı Allah’tır. Çünkü her şey ancak onun sayesinde vardır ve varlığına devam ettirebilmektedir.
Hal böyle iken, büyük-küçük hiç fark etmez her işte hakiki failin Allah olduğunu unutup, o işi insanın kendisine hamletmesi gurur ve kibirdir. Her ne kadar konuşma esnasında “Ben yaptım, benim, ben…” ifadelerini çokça kullanıyorsak da bunların hepsini ancak Allah’ın izniyle yaptığımızı bilmemiz bizi kibirden ve gururdan inşallah korur.
Vakar ve kibirin birbirine karışmaması için yapmamız gereken en önemli şey yerine, kişisine ve zamanına göre davranmaktır.
Mesela, bir makam belli bir vakarı gerektirirken, çocuklarla veya aile içinde bu şekilde vakarlı davranırsak bu kibire yolaçabilir. Bir makam sahibinin makamında sahip olması gereken ağırbaşlılığı evinde de sürdürüp aile efradına talimatlar vermesi kibir ve gurur gibi görünebilir.
Her şeyde olduğu gibi bunda da Hz. Peygamber (asm) Efendimizi örnek almalıyız.
Ayrıca vakar, ağırbaşlılık demektir. Bu hâl kişiyi dikkatli, temkinli davranmaya sevk eder ve onun kadrini yüceltir. Vakarın işareti, insanların yanında da yalnız kaldığı zamanki gibi bir hâl üzere kalabilmek, yapmacık davranışlar içine girmemektir.
Vakar, bir büyüklenme hâli değildir. Aksine ilimden ve hilimden doğan bir fazilettir. Bunun aksi olan hiffet kişiyi küçük düşürür.
Acelecilik etmek, çağrılsın çağrılmasın her yere girip çıkmak, lüzumsuz sorular sormak, gereği yokken cevaplar verip bilgiçlik taslamak, beden ve elbiselerini övünç vasıtası yapmak gibi davranışlar vakarın zıddıdır.Bu durum kibir ve gururun belirtisi şeytanın aldatmasıdır.
Rafet Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder