7 Mayıs 2024 Salı

KÜFÜR BİR GÜNAHTIR

 Zira küfür, çendan bir seyyiedir.

Fakat, bütün kâinatı kıymetsizlikle ve abesiyetle tahkir ve delail-i vahdaniyeti gösteren bütün mevcudatı tekzib ve bütün tecelliyat-ı esmayı tezyif olduğundan, bütün kâinat ve mevcudat ve esma-i İlahiye namına Cenab-ı Hak kâfirden şedid şikayet ve dehşetli tehdidat etmek; ayn-ı hikmettir ve ebedî azab vermek, ayn-ı adalettir.

Madem insan, küfür ve isyanla tahribat tarafına gidiyor.

Az bir hizmetle pek çok işleri yapar.

Onun için ehl-i iman, onlara karşı Cenab-ı Hakk'ın inayet-i azîmine muhtaçtır.

Çünki on kuvvetli adam, bir evin muhafazasını ve tamiratını deruhde etse, haylaz bir çocuğun o haneye ateş vermeğe çalışmasına karşı, o çocuğun velisine, belki padişahına müracaata, yalvarmağa mecbur olması gibi; mü'minlerin de, böyle edebsiz ehl-i isyana karşı dayanmak için Cenab-ı Hakk'ın çok inayatına muhtaçtırlar.

   Elhasıl: 

   Eğer kader ve cüz'-i ihtiyarîden bahseden adam, ehl-i huzur ve kemal-i iman sahibi ise, kâinatı ve nefsini Cenab-ı Hakk'a verir, onun tasarrufunda bilir.

O vakit hakkı var, kaderden ve cüz'-i ihtiyarîden bahsetsin.

Çünki madem nefsini ve herşeyi Cenab-ı Hak'tan bilir, o vakit cüz'-i ihtiyarîye istinad ederek mes'uliyeti deruhde eder.

Seyyiata merciiyeti kabul edip, Rabbini takdis eder.

Daire-i ubudiyette kalıp, teklif-i İlahiyeyi zimmetine alır.

Hem kendinden sudûr eden kemalât ve hasenat ile gururlanmamak için kadere bakar, fahr yerine şükreder.

Başına gelen musibetlerde kaderi görür, sabreder.

Eğer kader ve cüz'-i ihtiyarîden bahseden adam, ehl-i gaflet ise; o vakit kaderden ve cüz'-i ihtiyarîden bahse hakkı yoktur.

Çünki nefs-i emmaresi, gaflet veya dalalet saikasıyla kâinatı esbaba verip, Allah'ın malını onlara taksim eder, kendini de kendine temlik eder.

Fiilini kendine ve esbaba verir.

Mes'uliyeti ve kusuru kadere havale eder.

O vakit, nihayette Cenab-ı Hakk'a verilecek olan cüz'-i ihtiyarî ve en nihayette medar-ı nazar olacak olan kader bahsi manasızdır.

Yalnız, bütün bütün onların hikmetine zıd ve mes'uliyetten kurtulmak için bir desise-i nefsiyedir.

Sözler - 465

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder