4 Mart 2022 Cuma

VEHHAM VE ASABİYETİN İLACI

  YİRMİNCİ DEVA: 

   Ey derdine derman arayan hasta!

Hastalık iki kısımdır.

Bir kısmı hakikî, bir kısmı vehmîdir.

Hakikî kısmı ise Şâfî-i Hakîm-i Zülcelal, küre-i arz olan eczahane-i kübrasında, her derde bir deva istif etmiş.

O devalar ise, dertleri isterler.

Her derde bir derman halketmiştir.

Tedavi için ilâçları almak, istimal etmek meşrudur.

Fakat tesiri ve şifayı, Cenab-ı Hak'tan bilmek gerektir.

Dermanı o verdiği gibi, şifayı da o veriyor.

Hâzık mütedeyyin hekimlerin tavsiyelerini tutmak, ehemmiyetli bir ilâçtır.

Çünki ekser hastalıklar sû'-i istimalâttan, perhizsizlikten ve israftan ve hatiattan ve sefahetten ve dikkatsizlikten geliyor.

Mütedeyyin hekim, elbette meşru bir dairede nasihat eder ve vesayada bulunur.

Sû'-i istimalâttan, israfattan men'eder, teselli verir.

Hasta o vesaya ve o teselliye itimad edip hastalığı hafifleşir, sıkıntı yerinde bir ferahlık verir.

   Amma vehmî hastalık kısmı ise; onun en müessir ilâcı, ehemmiyet vermemektir.

Ehemmiyet verdikçe o büyür, şişer.

Ehemmiyet vermezse küçülür, dağılır.

Nasılki arılara iliştikçe, insanın başına üşüşürler, aldırmazsan dağılır.

Hem karanlıkta gözüne sallanan bir ipten gelen bir hayale ehemmiyet verdikçe büyür.

Hattâ bazan onu divane gibi kaçırır; ehemmiyet vermezse, âdi bir ipin yılan olmadığını görür, başındaki telaşına güler.

Bu vehmî hastalık çok devam etse, hakikata inkılab eder.

Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır.

Habbeyi kubbe yapar; kuvve-i maneviyesi kırılır.

Hususan merhametsiz yarım hekimlere veyahud insafsız doktorlara rastgelse, evhamını daha ziyade tahrik eder.

Zengin ise malı gider; yoksa ya aklı gider veya sıhhatı gider.

Lemalar - 217

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder